Çağımızın genel izleyici profili hıza alıştırılmıştır. Başka bir ifadeyle modern kültürün temel karakteristiği olan hız, izleyicilerin -ki bunlara “ekran tüketicileri” de denebilir- beğeni, onay ve takip kıstaslarını baskılamıştır. Buna göre “doğru” olanla “hızlı” olan arasında kalındığında tercih edilen sanki artık ikincisidir. Yaşamın ekranlaştırıldığı ve düşüncelerin yine ekranlar üzerinden geliştirildiği bir çağda niteliğin (doğruluğun) yerini niceliğin (hızın) alması makul değilse bile anlaşılabilirdir. Günümüzde medya iletilerinden uzak kalarak inziva ve sükûnet köşelerine çekilmenin neredeyse imkânı kalmamış gibidir. İnsanlar birer medya tüketicisi ve üreticisi olarak ekranlara bakarak duygulanmakta ve burada(n) fikirler geliştirmektedir. Belki de bu nedenle çağın insanı için bilgiye erişim ve iletişim eksikliğinden ziyade bunların denetimsiz yükselişi esas sorunu teşkil etmektedir (Demir ve Özcan, 2021). Çağın izleyici-insanı, sürekli kendisiyle beraber taşıdığı mobil cihazlar vasıtasıyla kesintisiz veri akışı karşısında her an aktiftir. Başlarda bir tür iletişim devrimi ve özgür katılım olarak tanımlanan ve pazarlanan bu yönelim, günümüzde medya katılımlarına dair hukuki ve ahlaki temelli çok sayıda ihlal ve eleştiriye konu olmaktadır. Bu durum, özellikle afet durumlarında iyiden iyiye görünür olmakta ve karmaşıklaşmaktadır.
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünden Doç. Dr. Sertaç Timur Demir'in kaleme almış olduğu analiz/değerlendirme yazısıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Analiz / Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International