Bu makalede, rekreatif aktiviteler, Schopenhauer’ın felsefi anlayışı doğrultusunda ele alınmıştır. Bireylerin boş/serbest zamanlarını değerlendirme biçimlerinin bilimsel disiplin olarak rekreasyon alanına girmektedir. Performans sporuna dönüştürülmediği sürece, hem yapılan her türlü sportif aktivite hem de spor izleyicisi olmak, rekreatif aktivite olarak kabul edilmektedir. Literatür incelemesi üzerinden kuramsal tartışmaların yürütüldüğü bu makale; en dış çerçevede felsefi bakış, bilimsel literatür bağlamında rekreatif aktiviteler, daha özelde ise spor yayıncılığı kapsamında yapılandırılmıştır. Genelden özele gidilen bu yaklaşımla; felsefi bir bakış açısının, bilimsel literatürden de destek alınarak yaşamsal alanlara ne şekilde yansıtılabileceği, spor yayıncılığı üzerinden izah edilmeye çalışılmıştır. Yapılan incelemelerde, felsefi temellendirmeye dayalı bir yaklaşımın, rekreatif aktiviteler ve spor yayınlarına ilişkin temel hususlarla çelişmeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Teknik unsurların ötesine geçerek düşünsel derinliğe dayalı çalışmaların, bütün bilim alanlarında olduğu gibi, rekreasyon ve yayıncılık alanlarına da anlamlı katkılar sunabileceği kanaatine varılmıştır.
In this article, recreational activities are discussed in Schopenhauer's philosophical understanding. The ways of evaluating individuals' free time are included in the recreation area as a scientific discipline. Unless it is transformed into performance sport, both sportive activities and sports watchers are considered to be recreational activities. This article discusses the theoretical debates on the literature review; the most external framework is structured within the scope of philosophical view, recreation activities in the context of scientific literature, and more specifically in the context of sports broadcasting. With this approach from general to special; how a philosophical point of view can be reflected to the life-related issues with the support of the scientific literature is tried to be explained through sports broadcasting. In the research, it was concluded that an approach based on philosophical baseline would not contradict with the basic issues related to recreational activities and sports broadcasts. It has been concluded that the studies based on intellectual depth can contribute significantly to the fields of recreation and publishing, as well as in all fields of science.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 21 Şubat 2019 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 8 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International