Dil ve kültür politikaları; on dokuzuncu yüzyılda romantik milliyetçilik akımıyla ön plana çıkmış ve toplumların kendini merkeze alarak ötekini tanımlamaya yönelik bir anlayış etrafında şekillenerek yürütülmüştür. Kimlik dolayısıyla ulus tanımlamalarında, dil önemli bir araç olarak görülmüş; ulusal kimlik inşası, ardından da ulus devlet inşasını amaçlayan ilkeler üzerine temellendirilmiştir. Daha sonraki dönemlerde ise küresel ölçekte meydana gelen toplumsal hadiseler ve bu hadiselerin şekillendirdiği toplumsal zihniyetler, dil ve kültür politikalarının amaçlarını, araçlarını, içeriğini değiştiren ve çağın hâkim ruhunu bu politikalara yansıtan önemli bir etken hâline gelmiştir. Bugün kültürlerarası etkileşimi sağlayan, kültürel diplomasiyi etkin bir şekilde şekillendirip yönlendiren dijital iletişim çağının sınır tanımaz gücü ve araçları; toplumların dil ve kültür politikalarını yeniden ele alıp değerlendirmelerini zorunlu kılmaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Analiz / Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ocak 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Yunus Emre ve Türkçe |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International