Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi hem dünyada hem de Türkiye’de son 20 yılda ivme kazandı. Bunun temelinde Türkiye’nin siyasal, ekonomik ve kültürel anlamda gelişim göstermesi yatmaktadır. Yalnızca sınırdaş ülkelerle değil, farklı kıtalarda bulunan ülkelerle de etkileşim söz konusudur. Eğitim alanında Yunus Emre Enstitüsü ve Türkiye Maarif Vakfının faaliyetleri, kültürel alanda Türk dizilerinin dünya ölçeğinde milyonları bulan izleyici kitlesi, her yıl milyonlarca turistin Türkiye’ye gelişi, artan ekonomik ilişkiler gibi pek çok nedenle Türkçeye ilgi artmaktadır. Bu eğilimle birlikte TÖMER ve dil merkezlerinin sayısı son 10 yılda artış göstermiştir. Türkiye’de toplam 209 üniversitenin 120’sinde bu merkezler faaliyet yürütmektedir. (Altun, 2021). Binlerce öğrenci farklı nedenlerle Türkiye’de Türkçe öğrenmektedir. YÖK istatistiklerine göre 2019-2020 öğretim yılında üniversitelerde 185.047 uluslararası öğrenci öğrenim görmektedir (YÖK, 2021). Bunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Halk Eğitim Merkezleri, özel kurslar, vakıf ve dernekler farklı düzeylerde Türkçe öğretmektedir. İnternet ortamında da kendi kendine Türkçe öğrenmek isteyenlere yönelik platformlar yer almaktadır. Makalede bu eğitim sürecinin özellikle üniversitelerin TÖMER ve dil merkezle rinde aşama aşama nasıl gerçekleştiği üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Analiz / Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ocak 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Yunus Emre ve Türkçe |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International