The Mediterranean, which has hosted many civilisations and has acted as a melting pot of different cultures over history, had an extremely important strategic role in the Middle Ages as a meeting point for East and West. Over history, there have been many long struggles over who would rule the region, yet these struggles have added to the richness of the area. The geography, which had been the scene of mostly political contentions until the end of the 13th century, became an area for economic competition in the 14th century. The establishment in 1261 of the Menteshe Principality as a result of Menteshe Bey’s taking over the Karia region of Anatolia’s southern coast from the Byzantines had a large role in the commercial life between the Mediterranean and the West. In the period during which the Menteshe Principality emerged and ruled was one of the liveliest periods in the region, both politically and economically. Trade between the East and West was enlivened with the Crusades, and the importance of the Mediterranean ports increased. The Italian maritime states, in particular Venice and Genoa, pushed the Jewish and Greek traders to one side and took over the monopoly on the trade in the region. At the beginning of the 14th century, when the Mamluks evicted the remaining crusaders from Arvad and started to take high customs taxes from European traders, many traders started to turn to Anatolia. Moreover, the Turks started to develop their trade when the Principalities started to supply goods at prices below those which were determined by the Byzantines. The knights of Venice, Genoa and Rhodes knew that their existence on the Aegean islands was dependent on their good relations with the maritime Turkish principalities. Thus, they founded strong relations with the Menteshe Principalitiy. As a result, the Menteshe Principality became an important trading centre for cereals, horses and other supplies. The purpose of this paper is to make an evaluation of the Menteshe Principality’s economic structure, with specific reference to the export of horses. To this aim, the economic importance of the Menteshe region, the economic relations formed between East and West, and finally the issue of horse trade within this framework will be discussed.
Tarihte pek çok uygarlığa mekân olan, hem geçit hem de durak noktası olması ile birçok kültürün kaynaştığı Akdeniz, Ortaçağ’da doğu ile batıyı buluşturan stratejik önemi haiz bir coğrafyadır. Tarih boyunca Akdenize kimin hâkim olacağı gibi uzun tarihî mücadeleler yaşanmış, ancak bu mücadeleler Akdenizin zenginliğine zenginlik katmıştır. XIII. yüzyılın sonuna kadar daha çok siyasî çekişmeler ve mücadelelere sahne olan coğrafya XIV. yüzyılda iktisadî rekabet alanı olarak ortaya çıkmaktadır. 1261 yılında Anadolu’nun güney sahil ucundan harekete geçen eski bir Emirü’s-sevahil olan Menteşe Bey’in Bizans idaresindeki Karya [Muğla yöresi] bölgesini ele geçirmesi ile kurulan Menteşe Beyliğinin Akdeniz ve Batı arasında özellikle ticarî hayatta oynadığı rol büyüktür. Menteşeoğullarının zuhur ettiği ve hüküm sürdüğü dönem Akdeniz’in siyasî olduğu kadar iktisadî bakımdan da en canlı olduğu dönemdir. Haçlı seferleri ile doğu-batı ticareti canlanmış ve Akdeniz limanlarının önemi artmıştır. İtalyan denizci cumhuriyetleri özellikle de Venedik ve Ceneviz, Doğu Akdeniz’de Yahudi ve Rum tüccarları bir kenara iterek bölgedeki ticareti tekellerine almışlardı. Memlûklerin XIV. yüzyılın başında son Haçlı kalıntılarını Arvad’dan çıkarmaları ve Avrupalı tüccarlardan yüksek gümrük vergileri almaları tüccarların Anadolu’ya yönelmelerinde etkili olmuştur. Ayrıca Bizans’ın belirlediği fiyatın altında Beyliklerden ürün temin etmek de Türklerle ticaretin geliştirilmesinde etkili olmuştur. Venedik, Ceneviz ve Rodos Şövalyeleri Ege adalarında varlıklarının devamının denizci Türk beylikleri ile iyi geçinmelerine bağlı olduğunun bilincindeydi. Bu amaçla söz konusu beyliklerden olan Menteşe beyliği ile sağlam temellere dayanan ilişkiler kurulmuştur. Bu bağlamda Menteşe Beyliği Batının hububat, at ve diğer bazı erzak temininde önemli bir ticaret kapısı konumuna gelmiştir. Bu çalışmada Menteşe Beyliğinden ihraç edilen “at” konusu özelinde beyliğin ekonomik yapısı değerlendirilmeye çalışılacaktır. Bu yolla genel çerçevede Menteşe yöresinin ekonomik bir önem kazanması, batı ile kurulan ekonomik ilişkiler ve nihayet bu ilişkiler özelinde “at” ticareti mevzuu ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 173 Sayı: 173 |