Bu çalışmanın amacı, Almanya'da yaşayan Türkiye
kökenli göçmenlerin ayrımcılık algıları ve özdeşleşme düzeyleri arasındaki
"ilişkiyi" sosyal kimlik teorisi kapsamında incelemektir. Bu
kapsamda, 12 ay süresince;
Almanya’nın farklı şehirlerinde, 20-50 yaşarası, kadın/erkek Türkiye kökenli
101 gönüllü katılımcıyla yüz yüze
görüşmeler yapılmıştır. Çalışmada, Avrupa Birliği (AB) Azınlıklar ve Ayrımcılık
Anketi ve Özdeşleşme Ölçeği kullanılmış olup nicel araştırma yönteminden
yararlanılmıştır. Ayrımcılık algısının en yüksek olduğu alanlar
etnik/göçmen köken ile din/inanç boyutları olup, kişisel ayrımcılık
deneyimlerinin de en fazla bu alanlarda yaşandığı bildirilmiştir.
Katılımcıların, en çok emlak alanında ayrımcılık yaşadıkları, bunun yanında
eğitim gibi kamu hizmetleri alırken ve iş arama sürecinde de diğer alanlara
kıyasla daha yüksek düzeyde ayrımcılık hissettikleri gözlenmiştir. Yaşanan
toplam 121 ayrımcılık olayının yalnızca 13 tanesi resmi mercilere
bildirilmiştir. Türk kimliğiyle özdeşleşme düzeyinin, algılanan ayrımcılık ile
anlamlı biçimde ilişkili olmadığı yargısına varılmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 21 Sayı: 3 |