Batı ile karşılaşma
sürecinin başlangıcından itibaren Türk aydını, bu karşılaşmaların toplumsal yapı ve birey üzerindeki olumlu ve
olumsuz tesirini sorgulamıştır. Aydının siyasal, düşünsel olarak durduğu yer bu sorgulamalara getirdiği yorumların
belirleyicisi olmuştur. Bu anlamda Ömer Seyfettin, şair, yazar ve düşünür
kimliği ile sosyopolitik belleğinin ve tanıklıklarının şekillendirdiği
düşünceleri ile Batı’nın ve aşırı batılılaşma yanlısı aydının ve bireyin yol
açtığı kültürel bellek amnezisi üzerine düşünmüş ve gerek öykülerinde gerekse
fikir yazılarında eleştirel bir tutumla okuru
karşı karşıya olduğu tehlikeye karşı uyarmıştır. Özellikle aşırı
Batılaşmanın yol açtığı toplumsal bellek yitiminin neticesi olan yabancılaşma
ve gündelik hayattaki görünümlerini geniş kitlelere öyküleri aracılığı aktaran
yazar hem bireyi hem de sosyal yapıda meydana gelen değişim ya da çözülmeyi
belirginleştirerek bellek yitimini durdurmayı bir anlamda gündelik hayatı
belirleyen milli kültürel kodlara kitlesel yönelimi sağlamayı hedeflemiştir. Bu
çalışmada Ömer Seyfettin’in altını çizdiği aşırı batılılaşma sonrası meydana
gelen toplumsal bellek yitimi ve yabancılaşmanın gündelik hayata yansıması ve
aile içi görünümleri üzerinde durularak, yazarın toplumu hayatın her alanında yeniden
şekillendirme idealinin aile hayatı ve bireye yansıması üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ağustos 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 23 Sayı: 2 |