İlk çağlardan bu yana insanoğlu tabiatla çok yakın
bir ilişki kurmak zorunda kalmıştır. Maslow’a göre, tüm ihtiyaçlar içerisinde
en önemli olan ihtiyaç fizyolojik ihtiyaçlardır. Fizyolojik ihtiyacını gidermemiş
bir kişi için diğer ihtiyaçların bir önemi yoktur. Aç veya susuz olan bir kişi,
öncelikle bu ihtiyacını doyuracaktır ve diğer ihtiyaçlarını doyurmaya
yönelmeyecektir. Dolayısıyla insan temel fizyolojik ihtiyaçlarını ve kısmen
güvenlik ihtiyacını karşılamak için bitkileri tanıma, kullanma ve adlandırma konusunu
çok önemsemiştir. Tarih boyunca insan, kendi cinsinden sonra en yakınındaki
canlı olan bitkileri farklı şekillerde adlandırmıştır. Bu adlandırmada genel
olarak organ adları, hayvan adları, sayılar, şahıs adları, çeşitli hastalık
adları ve coğrafi yer adları kullanılmıştır. Türklerin yaşam serüvenini
sürdürdüğü coğrafyanın büyüklüğü ve karşılaştıkları farklı kültürel yapılar,
onların bitkilere verdiği adların da çeşitliliğini beraberinde getirmiştir.
Orta Asya’dan Anadolu coğrafyasına devam eden bu yolculuk bitkiler açısından da
zengin bir ad kültürünü doğal olarak ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada Orta
Türkçe Dönemine ait olan söz varlığını içinde barındıran Türkçenin İlk sözlüğü Divanü
Lûgati’t-Türk’te bulunan bitki adlarının günümüz Anadolu ağızlarındaki durumu
ele alınmıştır.
Bitki adları Divanü Lûgati’t-Türk Anadolu ağızları Orta Türkçe
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 23 Sayı: 3 |