Bu çalışma, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) kültürel hegemonya üretimindeki kilit rolünü, Antonio Gramsci'nin kültürel hegemonya teorisi ve Louis Althusser'in ideolojik devlet aygıtları kavramları çerçevesinde incelemektedir. Kamu yayıncısı olarak TRT, tarihsel anlatılar ve kültürel üretimler aracılığıyla ulusal kimlik ve kültürel mirası güçlendirmiştir. 1960-1990 döneminde ulus inşası ve modernleşme temaları öne çıkarken, 1990'larda kentleşme ve artan gerçekçilik işlenmiştir. 2000'li yıllarda muhafazakâr ahlak ve neo-Osmanlı temaları ön plana çıkmış, TRT’nin dijital platformlardaki genişleyen varlığı bu temaları daha etkili kılmıştır. Çalışma, TRT’nin ulusal düzeyde birlik ve kültürel gururu pekiştirme, uluslararası düzeyde ise Türkiye’nin kültürel diplomasisine katkı sağlama gibi stratejik işlevlerini vurgulamaktadır. Ayrıca, TRT’nin tarihsel anlatılarla hegemonik söylemleri yaydığı, ancak dijital çağda bu sürece karşı direniş mekanizmalarının da geliştiği belirtilmektedir. TRT, değişen sosyopolitik bağlamlara uyum sağlayarak, ulusal kimlik oluşturma ve kültürel değerleri koruma görevini üstlenmiş, uluslararası alanda ise Türkiye’nin tarihini ve kültürel mirasını tanıtma aracı olarak etkisini sürdürmüştür. Bu bağlamda, TRT’nin hegemonik söylem oluşturma ve yayma süreçlerindeki rolü, günümüz medya ekosistemindeki etkileriyle birlikte değerlendirilmektedir.
TRT Kültürel hegemonya Devletin ideolojik aygıtı tarihsel anlatılar
This study explores the critical role of the Turkish Radio and Television Corporation (TRT) in producing cultural hegemony within the frameworks of Antonio Gramsci's cultural hegemony theory and Louis Althusser's concept of ideological state apparatuses. As a public broadcaster, TRT has reinforced national identity and cultural heritage through historical narratives and cultural productions. From 1960 to 1990, its content focused on nation-building and modernization, while the 1990s emphasized urbanization and growing realism. The 2000s saw the rise of conservative morality and neo-Ottoman themes, amplified by TRT's expanding presence on digital platforms. The study highlights TRT’s strategic functions in promoting national unity and cultural pride domestically and contributing to Turkey’s cultural diplomacy internationally. It also emphasizes the role of historical narratives in disseminating hegemonic discourses, while noting the emergence of resistance mechanisms in the digital era. By adapting to shifting sociopolitical contexts, TRT has served as a key instrument for shaping national identity and safeguarding cultural values. Internationally, it continues to act as a platform for presenting Turkey’s history and cultural heritage. The study evaluates TRT’s contribution to hegemonic discourse creation and dissemination, particularly in the context of its influence in the contemporary media ecosystem.
TRT Cultural hegemony Ideological state apparatus Historical narratives
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Sosyoloji Eğitimi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2024 |
| Kabul Tarihi | 25 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 29 Sayı: 3 |