Bu araştırma; damganın damgalanmaya maruz kalmış bireyler arasında da varlık gösterdiği ve yeniden üretildiği problemini ele almaktadır. Araştırma problemi kapsamında Goffman başta olmak üzere damga üzerine oluşturulan literatüre dayanarak görünmeyen damganın ortaya çıkmasıyla aslında görünen damgadan daha yıkıcı olduğunu belirlemek ve damganın, damgalanmaya maruz kalmış bireyler arasında yeniden nasıl üretildiğini ortaya koymak çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Çalışma, Elazığ’da bulunan ağır ve orta düzeyde ortopedik ve görme engeli bulunan bireylerin üye oldukları iki dernekte, 16 görme ve 29 ortopedik engelli bireyle derinlemesine görüşmeler yapılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, fiziksel farklılığa sahip ortopedik ve görme engelli bireylerin bu farklılıklarından dolayı damgalandıkları ve damgalanan bu bireylerin kendilerinin de görünen ya da görünmeyen farklılıklara sahip diğer birey ve grupları damgaladıkları tespit edilmiştir. Bu durumun ortaya çıkmasında kültürel, geleneksel ve dini kodların referans alınması, hâkim siyasi ideoloji ve sahip olunan sosyal kimliğin etkili olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçların; farklılıklara duyarlılığı, ayrımcılık karşıtlığını, kültürel çeşitliliği, bireyin onurunu ve insani değerleri savunan sosyal hizmet literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
This research; It deals with the problem that stigma also exists and is reproduced among individuals who have been stigmatized. The main purpose of the study is to determine that the invisible stigma is actually more destructive than the visible stigma, and to reveal how the stigma is reproduced among individuals exposed to stigma, based on the literature created on stigma, especially Goffman, within the scope of the research problem. The study was carried out by conducting in-depth interviews with 16 visually and 29 orthopedically impaired individuals in two associations in which severely and moderately orthopedically and visually impaired individuals are members in Elazig. In the research, it has been determined that orthopaedic and visually impaired individuals with physical differences are stigmatized because of these differences, and these stigmatized individuals themselves stigmatize other individuals and groups with visible or invisible differences. It is seen that reference to cultural, traditional and religious codes, dominant political ideology and social identity are effective in the emergence of this situation. The results obtained; It is thought that it will contribute to the social work literature that advocates sensitivity to differences, non-discrimination, cultural diversity, dignity of the individual and human values.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |