Bu
çalışmada Burdur ili merkezinde yaşayan yaşlıların sürekli kaygı ve sürekli
depresyon durumları incelenmiştir. Burdur
ili merkezindeki yaşlı bireylerde kaygı ve depresyonun belirli demografik
değişkenler açısından incelenmesi ve kaygının yaşlılardaki depresyon üzerindeki
etkisinin incelenmesi bu araştırmanın ana amacıdır. Bu çalışmanın, yerel
literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmanın türü betimsel
nitelikte bir nicel araştırma olarak belirlenmiştir. Araştırmanın evrenini Burdur il merkezinde yaşayan 65 yaş ve üzerindeki
bireyler oluşturmaktadır ve 404 yaşlı birey araştırmaya dâhil edilmiştir (N=12.378).
Çalışmada örnek hacmi, ana kitle oranlarına dayalı kümelendirilmemiş tek
aşamalı tesadüfî olasılık örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Araştırmadan
elde edilen sonuçlar, araştırmaya katılan yaşlı grup içerisinde kadınların,
emekli olmayanların, sosyal yardım alanların, bekâr olanların, bir engeli veya
ciddi bir tıbbi rahatsızlığı olanların ve eğitim seviyesi düşük olanların kaygı
ve depresyon açısından daha yüksek risk altında olduklarını göstermektedir.
Araştırmaya katılan yaşlı bireylerin kaygı düzeyleri (2.31 ±.46), depresyon
düzeylerinden (2.16 ±.53) daha yüksek bulunmuştur. Kaygı düzeyi, depresyon
üzerindeki toplam varyansın %41’ini açıklamaktadır. Ayrıca yapılan korelasyon
analizi sonuçlarına göre Burdur il merkezinde yaşayan yaşlı bireylerin kaygı (anksiyete)
ile depresyon düzeyleri arasında pozitif yönde ve yüksek düzeyde bir ilişki söz
konusudur (r=.64). Sonuç olarak, Burdur il merkezindeki yaşlıların kaygı ve
depresyon düzeyi açısından risk altında oldukları açıktır ve çeşitli politika
ve uygulamalarla söz konusu nüfus için belirli destek mekanizmaları
oluşturulmalıdır.
In this study, trait
anxiety and trait depression status of the elderly living in the city center of
Burdur was investigated. The main aim of the study was to examine specific
demographic variables of elderly with anxiety and depression and to investigate
the effect of anxiety on depression in these residents of Burdur. It is thought
that the study is going to contribute to local literature. This research was
defined as a quantitative descriptive study. Research sample comprised of
individuals aged ≥ 65 years living in the centre of the province of Burdur and
404 elderly individuals were included in the research (N=12.378). The sample
size was determined by the non-clustered, single-stage random possibility
sampling method based on the ratio of the main mass. The research results
showed that within the study group, females, those who were not retired, those
receiving social support, those who were single, those with a disability or a
severe medical disorder, and those with a low level of education, were at a
higher risk of anxiety and depression. The levels of anxiety (2.31 ± .46) of
the study participants were found to be higher than the levels of depression
(2.16 ± .53). The anxiety level explained 41% of the total variance of the
depression. And according to correlation analyses, a strong positive
relationship was determined between the anxiety levels and the depression
levels of the elderly individuals who were included in the study (r=0.64). The
results showed that elderly in the centre of Burdur are at risk of anxiety and
depression, and some suitable psychosocial services should be formed for this
population.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 30 Sayı: 1 |