Notably in the
urban areas, crime is a gradually ascending fact which is getting different
aspects and also hard to combat. In view of this situation, security forces’
singlehandedly combating with crime could not be sufficient and informing the
security forces about the witnessed affairs in the residential regions by the
city-dwellers, is getting more important. At that point, although the
“neighbourhood watch system” generally has plain characteristics; in the face
of crime which is spreading like a virus (e.g. theft and robbery,
purse-snatching, damaging to public property), this participative system
enables local people to take precautions to make their residential area a safer
place and provides information needed by the security forces. This study aims
to provide a perspective to question the origin, development, content and
different experiences in various countries of the neighbourhood watch system
which has been emerged in the field of combating urban crimes in parallel with
the development in administrative understanding. The emergence of the need to
this system in Turkey and the way of its establishment have been examined
through few local cases.
Suç, özellikle
kentsel yaşamda giderek artan, türleri çeşitlenen ve mücadelesi de zorlaşan bir
olgudur. Bu durum karşısında güvenlik güçlerinin tek başına suçla mücadelesi
yeterli olamamakta; kentte yaşayanların özellikle oturdukları yerlerde
gördükleri olaylar hakkında güvenlik güçlerini bilgilendirmeleri önem
kazanmaktadır. İşte, “komşuluk alanı gözetim sistemi”, genellikle basit
nitelikte olmakla birlikte, toplumda bir virüs gibi yayılabilen kimi suç
olayları (örn. ev ve araba hırsızlığı, kapkaç, kamu malına zarar) karşısında
yerel halkın yaşadıkları yeri daha güvenli bir hale getirmek amacıyla etkili
önlemler almasına ve güvenlik güçlerine gerekli bilgileri sağlamasına yarayan
katılımcı bir sistemdir. Bu çalışma, yönetim anlayışındaki gelişmeye paralel
olarak kentsel suçla mücadele alanında doğan bu yeni sistemin kökenini,
gelişimini, içeriğini, benimsendiği ülkelerde edinilen farklı deneyimleri ve
Türkiye için uygulanabilirliğini sorgulamaya yönelik bir perspektif sunmayı
amaçlamaktadır. Türkiye’de bu sisteme olan ihtiyacın nasıl oluştuğu ve sistemin
nasıl kurulmaya çalışıldığı az sayıdaki yerel uygulamalar yoluyla ele alınıp
incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2010 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 21 Sayı: 2 |