İnsan yaşamında uyum sağlanılması en zorlu deneyimlerden birisi ölümdür. COVID-19 pandemisi sürecinde ve yeni normal olarak tanımlanan karmaşık dönemde bireyler sevdiklerini kaybetmekte, geride kalanlar, her bir ölümle eşsiz bağlarını yitirmektedir. Tedavi sürecinde önemli güçlüklerle karşılaşması, ölüme ilişkin ritüellerin sekteye uğraması, sosyal destek kaynaklarından tam anlamıyla yararlanılamaması, ani ve çoklu ölümler, geride kalan bireylerin karmaşık yasla ve buna bağlı psikososyal sorunlarla karşılaşma riskini artırmaktadır. Derleme niteliğindeki bu çalışma iki temel bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde COVID-19 pandemisi, ölümler ve yas bağlamında incelenmekte, pandemiye özgü koşulların yas sürecinde oluşturduğu riskler irdelenmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise pandemi döneminde yas özelinde yürütülecek psikososyal müdahaleler, müdahalenin temel bileşenleri ve yas modelleri ışığında ele alınmaktadır. Bu çalışmanın, başta sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar olmak üzere yas alanında çalışan tüm profesyonellerin iyi ve kanıta dayalı uygulamalarına esin kaynağı olacağı değerlendirilmektedir.
One of the most difficult experiences to adapt to in human life is death. During the COVID-19 pandemic and the complex period defined as the new normal, individuals lose their loved ones, and those left behind lose their unique ties with each death. Encountering significant difficulties in the treatment process, interruption of death rituals, inability to fully utilize social support resources and sudden/multiple deaths increase the risk of individuals who are left behind to encounter complex grief and related psychosocial problems. This review article consists of two main parts. In the first part, the COVID-19 pandemic is examined in the context of deaths and grief, and the risks posed by pandemic-specific conditions during the grieving process are examined. In the second part of the study, psychosocial interventions to be carried out in grief during the pandemic period are discussed in the light of the main components of the intervention and grief models. It is considered that this study will inspire good and evidence-based practices of all professionals working in the field of grief, especially social workers and psychologists.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2023 |
Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 34 Sayı: 1 |