Öz
Osmanlı’nın İngiltere nezdinde ilk daimi elçisi Yusuf Agah Efendi diplomatik görevine (1793-1797) başlamadan yaklaşık iki yıl evvel, başka bir Osmanlı, İngiliz kralı III. George’un huzuruna kabul edilir, ancak tamamen bambaşka şartlarda. 1791’de Liverpool’a ayak basan 34-35 yaşındaki bu genç adam, çağdaşı Agah Efendi’nin aksine resmi bir görev yerine büyük badirelerle esaretten, memleketinden ve kimliğinden kaçarak Büyük Britanya topraklarına sığınır. Akabinde Liverpool’dan Dublin’e geçer. İngilizce bilmediği için Arapça veya İspanyolca bilen birilerini bulmaya çalışır ve soruşturmaları neticesinde Adam Clarke’a (1762-1832) yönlendirilir. Onun vasıtasıyla vaftiz edilir, ardından Amerika’ya göç eder ve New York’un köklü bir ailesinden gelen Susan Colvin’le evlenir. Bu evlilikten bir oğlu ve vefat ettiği sırada henüz üç haftalık olan kızı dünyaya gelir. Bir süre hekimlik yaptığı Baltimore’da hastalanarak 1800 yılında Atlantik okyanusunun diğer tarafında ve memleketinden binlerce kilometre uzakta vefat eder.
Kaynakça
- J. B. B. Clarke, M. A. (haz.), An Account of the Infancy, Religious and Literary Life of Adam Clarke (Londra: 1833).
Öz
Nearly two years prior to Yusuf Agah Efendi's appointment as the first permanent Ottoman ambassador to England (1793-1797), another Ottoman individual was granted an audience with King George III, albeit under vastly different circumstances. In 1791, this 34-35-year-old man arrived in Liverpool, having escaped from the Ottoman Empire after enduring great hardship and seeking refuge in Great Britain. He subsequently relocated to Dublin. Unable to speak English, he sought individuals who could communicate in Arabic or Spanish and was referred to Adam Clarke (1762-1832). Through Clarke, he was baptized and eventually emigrated to America, where he married Susan Colvin, a member of a prominent New York family. The couple had a son and a daughter, who was just three weeks old when he passed away. He succumbed to illness in Baltimore, where he had been practicing medicine, in 1800, thousands of miles from his homeland.
Anahtar Kelimeler
janissary migration Britain United States of America conversion
Kaynakça
- J. B. B. Clarke, M. A. (haz.), An Account of the Infancy, Religious and Literary Life of Adam Clarke (Londra: 1833).
Ayrıntılar
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Biyografi, Uluslararası Tarih |
| Bölüm | Görüş Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
| Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2024 |
| Kabul Tarihi | 17 Aralık 2024 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 5 |
Kaynak Göster
- Makale Dosyaları
Hayvan tarihi, geçmiş anlatısına aktif bir unsur olarak hayvanları da dahil etmeyi amaçlayan disiplinler arası bir araştırma alanıdır. Hayvan tarihçileri, tarih yazımında genellikle arka planda kalan hayvanları merkeze alarak, insan-hayvan ilişkilerinin kültürel, ekonomik, politik ve çevresel boyutlarını inceler. Bu yaklaşım, sadece insanların hayvanlara ne yaptığıyla değil, aynı zamanda hayvanların geçmişte nasıl etkili olduğu ve onların ne şekilde tarihselleştirilebileceği ile ilgilenir; böylece tarih yazımındaki insan-merkezci bakış açısını sorgular. Hayvanların da tarihte özne olabileceği düşüncesi hem tarihsel olaylara daha geniş bir perspektiften bakmayı sağlar hem de günümüzdeki insan-hayvan ilişkilerini anlamak için güçlü bir arka plan sunar.
İnsanların tarihsel süreçlerde yalnız ve yegâne aktör olmadıklarını gösteren hayvan tarihi araştırmaları; tarım, sağlık, sömürgecilik, evcilleştirme, modernite ve şehirleşme gibi pek çok farklı konuyu daha bütünlüklü bir şekilde anlamamıza yardımcı olur. İnsanlığın binlerce yıldır yaşadığı dönüşümlerin hayvanlarla kurulan ilişkilerden bağımsız olarak ele alınması tarihsel anlatıların bir hayli eksik kalmasına sebep olmuştur. Hayvan tarihi hayvanların deneyimlerini ve insan ile hayvanın etkileşimlerini tarih yazımına dahil ederek geçmiş anlatısındaki mevcut noksanlıkları giderme potansiyeline sahiptir.
Toplumsal Tarih Akademi dergisinin Haziran 2026 sayısının ana teması hayvan tarihi olarak belirlendi. Bu sayıda Osmanlı ve Türkiye tarihinden insan-hayvan ilişkilerini merkeze alan yazılara yer verilecektir. Hayvanât - Hayvan Tarihi Ağı’nı temsil eden sayı editörleri, yazarlardan yalnızca hayvanları konu edinmelerini değil, hayvanların geçmişte oynadıkları farklı rollere ve türler arası ilişkilere odaklanarak insanlar kadar hayvanları da merkeze alan kapsayıcı bir perspektifin okurların tarihe bakışını nasıl zenginleştirdiğine ışık tutmalarını beklemektedirler.
Yazıların son teslim tarihi 1 Aralık 2025 olarak belirlenmiştir.
Sayı editörleri
Cihangir Gündoğdu, Deniz Dölek Sever, İbrahim Can Usta