Bugünkü dünyanın hâli, tarihin belki ...tarihinin bir dönemecinde bulunduğu bir hâldir. Şüphesiz içinde yaşadığımız, hareket ettiğimiz ve düşündüğümüz toplumların tarihi diye ilan edilmiş olduklarını artık biliyoruz. Bir oluş şuuru içine köksalmış olduğumuzu hissediyoruz. Bu noktai nazardan, "bunalım'ın sarstığı çağdaş zihniyet, bizi yalanlamıyor. Bu zihniyet, bir sonun çileli bekleyişiyle sürekli biçimde ihtimal dahilinde bulunmayan rabıtalar kurduğundan, daima şunları itiraf etmek zorunda kalmıştır: "Herşey değişiyor" veya: "uyum sağlamak gerekir". Hiçbir şey devamlı değildir, sonsuz bir şekilde verilmemiştir, herşey istihâle ediyor. En azından bir şey kesindir: eğer bu kökleşmenin tertibatı altüst olursa, karanlık bir gecenin sessizliğine gömülmüş intibaına kapılabiliriz. Bununla birlikte, yeni meselelerin ortaya çıktığını iyiden iyiye hissediyoruz. Eskiden tarihin geçmiş çağlar arasında muzafferâne bir tekâmülünün bakış açılarını, bir hürriyete kavuşma yörüngesinin temaşasını tanzim ettiği yerlere kısmen ortak tecrübeler yerleşiyor, bir vaadedilmiş toprak haberleri kayboluyor. Şaşırtıcı bir biçimde, biyografiler, nokta incelemeler ve hadiselerin veya nutukların sınırlı tahlilleri lehine, evrensel tarihler bir yana bırakılmıştır. Sanki beşerî eylemlerin, onların ölümlerinin ve sanatlarının kitabını sekanslar, ağlar hâlinde çözmeye gayret etmek, onları evrensel ve erek-bilimsel bir akış fikri altında tahlil etmekten daha değerliymiş gibi. Öyleyse, tarihin bu yeniden dökümünde ve çağdaş yönlere ve şuura yepyeni biçimler kazandırılmasında rol oynayan kimdir?
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ortaçağ Tarihi (Diğer), Yeniçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Çeviriler |
Yazarlar | |
Çevirmenler |
Bahaeddin Yediyıldız Bu kişi benim |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 1991 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1991 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.