Labraunda, connected to the ancient city of Mylassa, was a sacred religious center for the Caria region. The remains are situated in the northeast side of the sacred area between and in front of two large rocks that rise approximately 10-15 m height. Among the ruins are several small niches cut into the rocks, one big niche, a door, stairs, a channel for libations. In addition, several sitting places might be mentioned.
The fact that the Labraunda was built into rocks and that the cult area was entered through rocks, links the site with Yazılıkaya, another religious site situated in a naturally rocky environments. The Labraunda cult area, therefore, has many similarities with monuments chiseled into rock façades and those, in particular, built in forest for the Goddess Kybele.
Since the Bronze Age, it is an Anatolian tradition to built monuments and produce reliefs near the natural water sources. Labraunda followed this tradition; it was built on the high rocks near the region's main water source, similar to the sacred area of Eumeneia Kybele in Phrygia. In Labraunda, like the open-air temple of Karahisar, the monuments carved rocks were grouped together to form a religious center
The Labraunda ruins are indicative of an old and native Anatolian tradition. An explanation for the Classic Period's use of the cult area - dedicated to the God Zeus- is the pre-existing veneration of the same space. Carians worshiped their Gods, like the Urartians and the Phrygians, through nature, through water source and natural stone. A door cut into rock, an altar with stairs, and indeed the entire sacred area was constructed to demonstrate the power of the God. The Labraunda cult area represents a synthesis between the Urartian Culture in the East, the Phrygian Culture in the Middle West, and the Ionian Culture along the Aegean. This synthesis is also rep- resented in attributes of statues, such as the Goddess Artemis in Ephesus and on Zeus in Labraunda.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Arkeoloji Bilimi, Arkeoloji (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 15 Temmuz 2002 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2002 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Sayı: 5 |
Vedat Dalokay Caddesi No: 112 Çankaya 06670 ANKARA
tuba-ar@tuba.gov.tr
(+90) (212) 219 16 60
TÜBA-AR Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi / Turkish Academy of Sciences Journal of Archaeology (TÜBA-AR), dergide yayımlanan makalelerde ifade edilen görüşleri resmî olarak benimsememekte ve derginin basılı ya da çevrim içi sürümlerinde yer alan herhangi bir ürün veya hizmet reklamı konusunda garanti vermemektedir. Yayımlanan makalelerin bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar(lar)a aittir.
Makalelerle birlikte gönderilen resim, şekil, tablo vb. materyaller özgün olmalı ya da daha önce yayımlanmışlarsa, hem basılı hem de çevrim içi sürümlerde yayımlanmak üzere eser sahibinden alınmış yazılı izinle birlikte sunulmalıdır. Yazar(lar), dergide yayımlanan çalışmalarının telif hakkını saklı tutar. Makale dergide yayımlandığında, mali haklar ve umuma iletim hakları, işleme, çoğaltma, temsil, basım, yayın ve dağıtım hakları TÜBA’ya devredilecektir. Yayımlanan tüm içeriklerin (metin ve görsel materyaller) telif hakları dergiye aittir. Dergide yayımlanmak üzere kabul edilen makaleler için telif hakkı ya da başka bir ad altında ödeme yapılmaz ve yazar(lar)dan makale işlem ücreti alınmaz; ancak yeniden baskı (reprint) talepleri yazarın sorumluluğundadır.
Bilimsel bilgi ve araştırmalara küresel açık erişimi teşvik etmek amacıyla TÜBA, çevrim içi olarak yayımlanan tüm içeriklerin (aksi belirtilmedikçe) okuyucular, araştırmacılar ve kurumlar tarafından serbestçe kullanılmasına izin vermektedir. Bu kullanım, eserin kaynağının belirtilmesi koşuluyla ve ticari amaç dışında, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) Uluslararası Lisansı kapsamında mümkündür. Ticari kullanım veya lisans istisnaları ile ilgili izinler için lütfen dergi ile iletişime geçiniz.