Fortresses-cemeteries and settlement complexes situated in the high plateau on the western slope of Mt Süphan
which were studied in the basin of Lake Van survey is discussed in this article. In many archaeological sites located
on Mt Süphan and the surrounding foothills in the Murat Valley-Muş Plains, fortresses and cemeteries, situated on
the western slope of the mountain, are in large quantities. The most remarkable sites of our survey are settlement
complexes. It seems that highlands, which had been very limitedly used in Early Bronze Age-Kura Araxes, were
highly densely populated from Middle Bronze to the Early Iron Age. The cemeteries of Middle Bronze Age, found
widespread on the highlands of Mt Süphan, imply the existence of a considerable population, no related settlements is
observed. Settlement pattern again changed in the Late Bronze-Early Iron Age, as shown by the highland fortressescemeteries.
The increase in the number of fortresses in this period is striking in the whole region. Assyrian and Urartian epigraphic sources give information about these local pre-Urartian polities of eastern Anatolia starting from 13th century BC, which are mentioned under the names of Uruatri and Nairi lands. Fortressescemeteries
located in highlands, which were understood to be used extensively by these Early Iron Age (pre-Urartian)
polities. Middle Iron Age-Urartian pottery were seen, though smaller in numbers compared to the Early Iron Age.
It seems that, some of the local fortresses and seasonal settlements for animal husbandry have been used in Middle
Iron Age-Urartu. Basically, Urartian constructions were built on a strategic location in the lower areas compared
to the Early Iron Age.
Muş Plains Mt Süphan Middle Bronze Age Late Bronze-Early Iron Age Urartu Lake Van Basin
Süphan Dağı’nın batı eteğindeki yüksek yaylada yer alan kaleler ve mezarlıklar ile yerleşim kompleksleri makalenin
konusunu oluşturur. Van Gölü Havzası yüzey araştırmamız çerçevesinde incelenen bu yüksek yayla ile onu çevreleyen
Van Gölü ve Murat Vadisi-Muş Ovalarına bakan eteklerinde yer alan kale ve mezarlıklar oldukça fazladır. Yerleşim
Kompleksleri bu alanlar içinde ayrıcalıklı konuma sahiptir. İlk Tunç Çağ-Kura Araxes dönemine ait birkaç parça
çanak çömlek otlakların-yaylaların bu dönemde kısmen kullanılmış olduğunu gösterse de çok sayıdaki bulgu Orta
Tunç ve Son Tunç-Erken Demir çağlarında yüksek yaylaların oldukça yoğun bir şekilde kullanıldığını gösterir.
Orta Tunç Çağı’na ait yerleşim izine rastlanmamıştır, bu döneme ait yalnızca geniş alanlara yayılmış mezarlıklar
bulunmuştur. Son Tunç-Erken Demir Çağ’ında yerleşim sistemi yeniden değişmiştir, tüm bölgede yüksek alanlarda ve
ovaları-vadileri çevreleyen dağ eteklerinde çok sayıda kale ve mezarlık karşımıza çıkar.
Assur kaynaklarında MÖ 13. yüzyıldan başlayarak Uruatri ve Nairi adlarıyla karşımız çıkan ve Urartu Krallığı
öncesinde bölgeyi küçük coğrafi birimler çerçevesinde yöneten Erken Demir Çağ (pre-Urartu) beyleri ya da
yerel krallıkları tarafından yoğun olarak kullanıldığı anlaşılan bu kale ve mezarlıklarda Orta Demir Çağ-Urartu
Dönemi’ne ilişkin çanak çömleklere daha az sayıda olmak üzere rastlanmıştır. Bu durum, Urartu tarafından çok
daha alçak alanlarda kurulan yeni kaleler dışında, eskinin yüksek yaylalarda ve dağ eteklerindeki yerel kalelerinin
kullanımının hayvancılık ve yayla faaliyetleri nedeniyle devam etmesiyle açıklanabilir.
Muş Ovaları Süphan Dağı Orta Tunç Çağ Son Tunç-Erken Demir Çağ Urartu Van Gölü Havzası
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Orta Tunç Çağı Arkeolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2017 |
Gönderilme Tarihi | 5 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 20 |
Vedat Dalokay Caddesi No: 112 Çankaya 06670 ANKARA
tuba-ar@tuba.gov.tr
(+90) (212) 219 16 60
TÜBA-AR Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi / Turkish Academy of Sciences Journal of Archaeology (TÜBA-AR), dergide yayımlanan makalelerde ifade edilen görüşleri resmî olarak benimsememekte ve derginin basılı ya da çevrim içi sürümlerinde yer alan herhangi bir ürün veya hizmet reklamı konusunda garanti vermemektedir. Yayımlanan makalelerin bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar(lar)a aittir.
Makalelerle birlikte gönderilen resim, şekil, tablo vb. materyaller özgün olmalı ya da daha önce yayımlanmışlarsa, hem basılı hem de çevrim içi sürümlerde yayımlanmak üzere eser sahibinden alınmış yazılı izinle birlikte sunulmalıdır. Yazar(lar), dergide yayımlanan çalışmalarının telif hakkını saklı tutar. Makale dergide yayımlandığında, mali haklar ve umuma iletim hakları, işleme, çoğaltma, temsil, basım, yayın ve dağıtım hakları TÜBA’ya devredilecektir. Yayımlanan tüm içeriklerin (metin ve görsel materyaller) telif hakları dergiye aittir. Dergide yayımlanmak üzere kabul edilen makaleler için telif hakkı ya da başka bir ad altında ödeme yapılmaz ve yazar(lar)dan makale işlem ücreti alınmaz; ancak yeniden baskı (reprint) talepleri yazarın sorumluluğundadır.
Bilimsel bilgi ve araştırmalara küresel açık erişimi teşvik etmek amacıyla TÜBA, çevrim içi olarak yayımlanan tüm içeriklerin (aksi belirtilmedikçe) okuyucular, araştırmacılar ve kurumlar tarafından serbestçe kullanılmasına izin vermektedir. Bu kullanım, eserin kaynağının belirtilmesi koşuluyla ve ticari amaç dışında, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0) Uluslararası Lisansı kapsamında mümkündür. Ticari kullanım için lütfen yayıncı ile iletişime geçiniz.