Tire Müzesi’nde bulunan 147 Envanter numaralı sütun başlığı kartal figürleri ve insan yüzü tasvirleri içeren dekorasyonu ile Bizans taş eserleri içerisinde nadir rastlanan bir örnektir. Kesik piramit formundaki sütun başlığının köşelerinde kabartma tekniği ile işlenmiş, kanatları açık şekilde cepheden tasvir edilmiş, günümüze başları boyun kısmından kırılmış halde ulaşabilmiş dört adet kartal figürü yer alır. Kartalların aralarında ise abakus topuzlarından, başlığın kalathosuna taşan insan yüzleri betimlenmiştir. Mermerden imal edilmiş sütun başlığında, belirttiğimiz tasvirler dışında başka herhangi bir motif yer almamaktadır. Geç Antik Çağ’dan itibaren Bizans sanatında insan ve hayvan figürleri içeren sütun başlıkları sıklıkla kullanılmıştır. Ancak günümüze kadar yapılan çalışmalarla 9-11. yüzyıllara tarihlendirilmiş olan Tire örneği ve az sayıdaki benzeri, Bizans sanatında görülen diğer sütun başlıklarından çeşitli özellikleriyle farklılık gösterir. Literatüre bakıldığında benzer örneklerinin sayısının yalnızca üç adet olduğu görülür. Kartal ve insan yüzü tasvirlerinin yer aldığı bu sütun başlıkları daha önce çeşitli yayınlara girmiştir ancak başlı başına konu teşkil ettiği çalışmalarda dahi, tanımlanıp tarihlendirilerek, sadece benzer örnekleriyle bir arada sunulmuştur. Tire örneği ve benzerlerinin nerede kullanılmış olabileceği, ikonografisi, ait olduğu kontekst ile ilgili herhangi bir değerlendirme günümüze kadar hiçbir çalışmada yer almamakta fakat sütun başlığı aslında bir çok soruyu beraberinde getirmektedir. Tire örneğinin ve benzerlerinin sayısının neden bu kadar az olduğu, başlığın konteksti ile olası kullanım yeri, tasvir edilen kişilerin kimler olduğu ve neyi sembolize etmiş olabileceği ile ilgili bu sorular, sütun başlığının tarihlendirildiği 9-11.yüzyılı da kapsayan Ortaçağ’da, kiliseler ve kamusal mekanların algılanması, anıtlar, Küçük Asya’da 8.yüzyıldan itibaren görülmeye başlanan feodal aristokrasi ve ikametgahları, kırsal yerleşimler, kentsel alanlar ve konutlar ile ilgili veriler dahilinde yorumlanmış ve başlığın olası kullanım yeri ile ilgili öneriler sunulmuştur.
The capital with the inventory number 147 in the Tire Museum carries decoration consisting of the figures of eagles and of human faces and is to-date a unique example of Byzantine architectural sculpture. The four relief-carved figures of eagles decorate the corners of this impost capital, with spread wings and frontal view has survived to the present day but the eagles are broken at the neck. Between these eagles, human faces were carved, extending over the abacus knots to the calathos. On this marble capital, there is no other motif except for those mentioned above. Beginning from Late Antiquity, capitals with animal figures were frequently employed in Byzantine art. However, the Tire example and the limited number of related examples which date from the 9th-11thcenturies are different in various features from other column capitals in Byzantine art. From the literature there are three similar examples. These column capitals decorated with reliefs of human faces have been mentioned in various publications, but even in those studies where these capitals form the sole subject, they are described, dated and presented together with similar examples. Although the iconography for the Tire and similar examples has not been determined, and any evaluation relating to the contexts for these capital has not been suggested in any study to date, yet this capital and those like it raise a number of questions. In general, these questions relate to why there are so few examples like that of Tire and the group of related capitals, the possible original location of the capital and its context, who the depicted faces represent and what do they symbolise. The questions detailed in this paper, in the context of the 9th-11th centuries to which the capital is dated, are commented upon within the data concerning the conception of churches and public spaces, monuments, the feudal aristocracy and their lands since 8th century in Asia Minor, the rural settlements, urban areas and houses. And the suggestions about the possible location and function of this capital are presented
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 20 |
Bu sistemin içeriği ve TÜBA-KED'de yayınlanan tüm makaleler "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0" altında lisanslanmıştır.