Batı merkezli geliştirilen söylem biçimi edebî metinler odaklı düşünülecek olursa; Türk aydını özelinde kendi kültür ve gelenek olgusuyla geliştiremediği bağın neticesidir. Batılı söylemin Türk aydını ve onun kurduğu edebî metinler üzerindeki yayılışı dikkate alındığında ise; Batı kanonu ve kültür kodlarını referans alarak metne dönüştüren bir yazar kurgusu olarak nitelendirilebilir. Kültür ve gelenek taşıyıcılığı bakımından incelediğimiz Elif Şafak’ın romanları; kendi değersel ölçülerinden soyutlanmış, medeniyet dairesini Avrupaî bir düzlemde oluşturmuş aydının kültürel olarak uyruklaşma ve bağlanma problemini teşkil etmektedir. Bu bağlamda yazarın Batı merkezli metin kurma ve tek taraflı söylem geliştirme biçimi, oryantalizmin Türk aydını üzerindeki tesir alanları olarak nitelendirilmelidir. Dolayısıyla öteki imgelemi ve batılı söylem kodlarıyla metin kuran yazarın romanları bu tesir alanı itibariyle nesnellik ilkesinin uzağında, bir dolu sapma ve yanılgılarla örülmüş bir yapı doğurmaktadır. Aşk, Araf, Baba ve Piç ve İskender romanlarını metin merkezli analizlerle incelediğimiz bu makalede, Elif Şafak’ın oryantalist düzlemde metin kurma çabası, olaylara tek taraflı yaklaşımı, önyargılı ve özentisiz söylem biçimi ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 22 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 51 |