Daha önce yapılmış regresyon analizlerinde, eğitim süresi ve ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür. Okulların nicelik bakımından gelişmesi için diğer hükümetlerde oldugu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nde de bu amaç için tahsis edilen kaynaklar arttırılmıştır. Birçok gelişme stratejilerinin merkezinde olan okula kayıtlı ögrenci sayısı ve okullaşma oranındaki artış daha iyi sonuçlara ulaşılacağının garantisini vermemektedir. Bu makale, son zamanlardaki beşeri sermaye ve büyümedeki gelişmeleri inceleyen literatürün ışığı altında neyin yanlış gittiğini ve uygulanan politikaların neden başarısız olduğunu cevaplamaya çalışmaktadır. Bu çalısma, eğitim süresinin değil kalitenin ekonomik büyümeye etki ettiği ve okullara daha fazla kaynak ayrılmasının problemi çözmediği sonucuna ulaşmıştır. Daha iyi bir ekonomiye sahip olmak adına, Türk okullarını performans ölçümü ile tanıştırmak atılacak ilk önemli adım olarak görülmektedir.
Daha önce yapılmış regresyon analizlerinde, eğitim süresi ve ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür. Okulların nicelik bakımından gelişmesi için diğer hükümetlerde oldugu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nde de bu amaç için tahsis edilen kaynaklar arttırılmıştır. Birçok gelişme stratejilerinin merkezinde olan okula kayıtlı ögrenci sayısı ve okullaşma oranındaki artış daha iyi sonuçlara ulaşılacağının garantisini vermemektedir. Bu makale, son zamanlardaki beşeri sermaye ve büyümedeki gelişmeleri inceleyen literatürün ışığı altında neyin yanlış gittiğini ve uygulanan politikaların neden başarısız olduğunu cevaplamaya çalışmaktadır. Bu çalısma, eğitim süresinin değil kalitenin ekonomik büyümeye etki ettiği ve okullara daha fazla kaynak ayrılmasının problemi çözmediği sonucuna ulaşmıştır. Daha iyi bir ekonomiye sahip olmak adına, Türk okullarını performans ölçümü ile tanıştırmak atılacak ilk önemli adım olarak görülmektedir.
Bölüm | SOS |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 2 Sayı: 1 |