Başkurt Türkleri İslam ile diğer Türk boylarına göre erken sayılabilecek bir dönemde tanışmıştır. Büyük Moğol ve Altın Orda Devletleri bünyesinde önemli askeri görevler üstlenen Başkurtlar dinî ve kültürel hayatlarını özgürce sürdürmüşlerdir. XIV. ve XV. yüzyıllardan itibaren Çarlık Rusyası’nın genişlemeci ve saldırgan politikası sonucu Tatar ve Başkurt topraklarının bir bir işgal edilmesiyle özgürlüklerini yitiren bu halklar Sovyetler Birliği boyunca devam eden kimi zaman hafif kimi zamansa şiddetli baskı ve kovuşturmalara uğramışlar ve dinî hayatlarını da özgürce yaşayamamışlardır. Sovyetler Birliği’nin yıkılması kültür hayatında bir rahatlamaya neden olmuş ve Başkurt aydınları uzun yıllar ihmal edilen dinî folklorlarını da gün yüzüne çıkarma çalışmalarına girişmişlerdir. Bu doğrultuda Başkurtların dinî edebiyatları kapsamına giren münâcâtlar da yayınlanma imkanı bulmuştur. Bu makalede incelediğimiz münâcâtlar farklı sayıda dörtlüklerden oluşmaktadır. Hece ölçüsüyle yazılan bu manzum eserlerin yalın ve anlaşılır bir dili vardır. Bu münâcâtların başlıkları ise Hz. Muhammet’in doğumuna adanan” Mevlit Bayramı” münâcâtı, Ramazan Ayı’nın gelişinin coşkulu ve renkli bir dille anlatıldığı “Oruç Münâcâtı” ve talebeleri ve Müslümanları çalışkan olmaya ve ilim öğrenmeye davet eden “Cuma Münâcâtı” şeklindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 3 |