İnsanlar hayatları boyunca yaşadıkları heyecanları, sevinçleri, acıları sözlere dökmüştür. Ağıtlar da insanların acılarını ifade ettikleri araçların başında gelmiştir. Ağıtların sadece ölüm olayı karşısında söylendiği düşünülse de zamanla pek çok konu üzerine söylendiği görülmüştür. Bu konuların başında da göçe bağlı olarak ortaya çıkan gurbet olgusu gelmektedir. İnsanların başta iklim koşulları, savaş, kıtlık gibi durumlar karşısında gerçekleştirdiği göç, son zamanlarda ekonomi ve eğitim başta olmak üzere pek çok etken yüzünden gerçekleşmektedir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan ekonomi odaklı girişimler, 1960’lı yıllarda Batı Avrupa ülkelerine işgücü göçünü başlatmış ve Türkiye’den, başlarda ağırlıklı olarak erkek olmak üzere, kadın erkek pek çok kişinin başta Almanya olmak üzere birçok Batı Avrupa ülkesine göç etmesine sebep olmuştur. İlk zamanlar bir araba, bir tarla veya bir ev alabilmek gayesiyle geçici olarak düşünülen göç, zamanla Türk işçilerin ailelerini de yanlarına almasıyla kalıcı olmuştur. Dolayısıyla başta misafir işçi olarak görülen Türkler zamanla Almancı/Alamancı olarak ifade edilen yeni bir aile tipini ortaya çıkarmıştır. Başta sadece Almanya’da yaşayan Türkler için kullanılan tabir, zamanla tüm Avrupa ülkelerindeki Türkler için kullanılmaya başlamıştır.
Arkasında sevdiklerini bırakan, dilini dahi bilmedikleri bir ortama giren, farklı kültürler gören Türk işçisi bu duruma alışmakta zorlanmış ve yaşadıkları zorlukları ve hüznü sözlere dökmüştür. Ülkesinden uzakta kalan Türk işçisinin ve sılada kalan sevdiklerinin yaşadıklarını anlatan türküler/ağıtlar ve şiirler başlarda plaklara, kasetlere ve CD’lere kaydedilerek piyasaya sürülmüş, teknolojinin gelişmesi ve internetin hayatın vazgeçilmezleri arasında yer almasıyla sosyal paylaşım ve video paylaşım sitelerinde paylaşılarak geniş kitlelere ulaştırılmıştır. Video paylaşım sitelerinin başında gelen YouTube da bu görevi en iyi şekilde yerine getiren platformlardan olmuştur.
Bu çalışmada, gerek Alamancı olarak ifade ettiğimiz Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin gerekse sılada kalan sevdiklerinin söylediği ve YouTube’da paylaştığı ağıtlar incelenmiştir. Ağıtlar, şekil, konu ve izlenme oranları, videolardaki bazı hususiyetler, altlarına yapılan yorumlar gibi pek çok yönden değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |