Geçmiş zaman bilgeliklerini semboller vasıtasıyla geleceğe taşıyan masallar, yaratıldıkları ve yaşatıldıkları toplumun sosyolojik gerçeklerinden izler taşır. Masal anlatıcısı yaşadığı toplumun sosyal gerçeklerini masala yansıtabilir. Kurmaca düzleminde gerçekle hayal edilenin bir arada bulunduğu bu anlatılarda sosyolojik olgular masala dâhil olur. Masallarda kurmaca dünya ile gerçek dünya arasındaki ilişki belirli bir sistem dâhilinde ele alınır. Hayal ürünü olduğu halde gerçeklikten bağımsız düşünülemeyen masallar, doğum, evlenme, ölüm ve ayrılık gibi hayatın içinden unsurlar ile gerçeğe sıkı sıkıya bağlanır. Gerçeklik şartlarından bağımsız düşünülemeyen masalların gerçeküstü dünyası, gerçek dünyanın bilinmesiyle anlaşılabilir. Bu bağlamda gerçek yaşamın bir olgusu olan boşanma ve bunun nedenleri, Anadolu masallarında konu edinilen bir sosyolojik gerçekliktir.
Çalışmada Anadolu masallarında hareketle boşanmalar ve nedenleri, masalların fiktif yapısı içinde açıklanmıştır. Evlilik birlikteliğinin sona erdirilmesi şeklinde açıklanan boşanma örneklerine kültürel hayattan izler taşıyan masallarda da rastlanır. Masallarda boşanmalar; zina, cana kast ve pek fena muamele, suç işleme ve haysiyetsizlik, sır saklamama vb. nedenlerden dolayı gerçekleşir. Bu gerekçeler Türk Medeni Kanunu’nda yer alan boşanma gerekçeleri ile örtüşür. Söz konusu paralellik yazılı hukuk ile sözlü hukukun benzerliği ile açıklanır. Boşanma kararlarının tamamı erkekler tarafından verilir. Erkeğin tek taraflı iradesiyle gerçekleşen boşanmalarda erkek kahramanlar zina yapan, kayınvalidesine işkence eden, yalan söyleyen ve eşinin giz alanına girmek isteyen kadınları boşayarak cezalandırır. Masallarda boşanmalar keyfi değildir, anlatı kahramanları geçerli sebepler ileri sürerek boşanmaları gerçekleştirir. Erkeğin mutlak egemenliğinin söz konusu olduğu boşanmalarda boşanan kadınlar bağlamında toplumun kadından beklentileri ve kadının toplum içindeki yeri/konumu dile getirilir. Evlenilecek kadında güzellik, yiğitlik, sadakat, iffet, güven vb. özelliklerin bulunması gerektiği vurgulanır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 12 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |