Türk polisiye edebiyatının yaklaşık 140 yıllık bir geçmişi vardır. Bu süreç içerisinde edebiyatımızın önemli edebî şahsiyetlerinin yanı sıra gazete ve dergilerin bir köşesinde kalmış ve unutulmuş pek çok yazarın tefrika halinde yazılmış polisiye türde eseri olduğu tespit edilir. Tüm bu eserler incelendiğinde polisiye edebiyatın kurgu bakımından zengin içeriklere sahip olduğu anlaşılır. Karmaşık ve iç içe geçmiş olay örgüleri içinde; bilgi, varlık, zaman, mekân konusunda pek çok felsefi şubenin fikirsel alt yapısından teşekkül ettikleri psikolojik, sosyal, siyasal, iktisadi mevzulara temas eden eserlerin yazıldığı görülür. Polisiye edebiyat ürünlerinde; kent, yalnızlık, aşk, yabancılaşma, adalet, özgürlük, şiddet, kurgu, adalet, cinsellik gibi temel izleklerinin varlığı göze çarpar. Yazarların; soruşturmacı, suçlu ve kurbanın yer aldığı edebî ve ebedi üçgeninde kurguladığı olaylar, oyun-kurgu-muamma ilişkisinin en güzel örneklerini gösterir. Polisiye türün özellikle bellek ve üst kurmaca gibi zamansal ve kurgusal yöne sürekli atıfta bulunması, bu türün özellikle insan zihninin, kurguyla analojik bir bağlantı kurarak metnin entrik kurgu eğrilerine neden sonuç bağıyla yön verdiği anlaşılır. Geleneksel polis tiplerinin, modern dönem dedektiflerinin arketipleri olması aynı zamanda değişen dönüşen insan tipinin de tarihçesini aktarır. Çalışmada birçok polisiye eser örnek alınarak türün kullandığı anlatım yöntem ve teknikleri çerçevesinde değerlendirilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori, Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |