Mezar taşları, tarih, sanat, kültür ve dini değerler açısından önemli bir yere sahip olan somut kültürel miras unsurlarıdır. Osmanlı Dönemi’ne ait kırsal yerleşimlerde sıklıkla karşılaşılan bu kültür varlıkları, yerleşimin tarihsel gelişimi, sosyo-ekonomik yapısı, toplumsal koşulları ve dönemin sanat anlayışına ilişkin önemli bilgiler barındırmaktadır. Bu çalışmada, İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı ve günümüzde büyük ölçüde terk edilmiş durumda bir Yörük köyü olan Karaköy sınırları içerisindeki Harımarası Mezarlığı ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, Harımarası Mezarlığı’nı defin alanı olarak kullanan olası toplulukların tespit edilmesi, mezarlığın tarihsel süreçte geçirdiği fiziksel değişimin incelenmesi ve Osmanlı dönemine ait mezar taşlarının belgelenmesidir. Araştırmada izlenilen yöntem, alan çalışmaları, literatür taraması, arşiv araştırmaları, epigrafik tespit ile belgeleme çalışmalarını kapsamaktadır. Ayrıca, mezarlığın tarihsel süreçte geçirdiği fiziksel değişimleri analiz etmek amacıyla 1957-2022 yılları arasına ait hava fotoğraflarından yararlanılmıştır. Günümüzde Harımarası Mezarlığı'nda bulunan mezar taşlarının büyük bir bölümü, doğal etkenler, afetler ve insan kaynaklı müdahaleler nedeniyle özgün konumlarını kaybetmiş ve ciddi ölçüde tahribata uğramıştır. Mezarlıkta, yedisi kitabeli olmak üzere işlenmiş, kabaca işlenmiş ve işlenmemiş örneklerden oluşan toplam 54 mezar taşı tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında, Harımarası Mezarlığı’nda tespit edilen 18. yüzyıla ait yedi kitabeli mezar taşı incelenmiş, kitabesiz mezar taşları ise görseller ile belgelenmiştir. Elde edilen bulgular, Harımarası Mezarlığı’nın, Karaköy’ün ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen Çimen mevkiinde yaşamış topluluklar tarafından defin alanı olarak kullanılmış olabileceğini göstermektedir. Mezar taşları başta Karaköy’de bulunan Osmanlı mezar taşları ile olmak üzere yarımada genelindeki Osmanlı mezar taşları ile benzerlik göstermektedir. Mezarlıkta en büyük tahribat otoyol yapımı, orman yangın ve yangın sonrasında alanda iş makinaları ile gerçekleştirilen çalışmalar sırasında yaşanmıştır. Bu çalışma, Harımarası Mezarlığı gibi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan alanlarda mezar taşlarının tespiti, belgelenmesi ve incelenmesinin önemini ortaya koymaktadır.
Çalışmamız süresince alan hakkında verdikleri ayrıntılı bilgiler, nazik destekleri ve misafirperverlikleri için Karaköy sakinlerine ve köy muhtarı sayın Mustafa Lokmacı’ya teşekkür ederiz.
Tombstones are tangible cultural heritage elements that have an important place in terms of history, art, culture, and religious beliefs. These cultural assets, frequently determined in rural settlements of the Ottoman period, contain important information about the historical development of the settlement, its socio-economic structure, social conditions, and the art of the period. In this study, the Harımarası Cemetery, located within the borders of Karaköy, a Yörük village in the Çeşme district of İzmir that is largely abandoned today, has been examined. The aim of the study is to identify the potential communities that used Harımarası Cemetery as a burial site, examine the physical changes the cemetery has undergone over time, and document the tombstones from the Ottoman period. The methods used in the research include field studies, literature review, archival research, epigraphic identification, and documentation studies. In addition, aerial photographs from 1957 to 2022 were used to analyze the physical changes the cemetery has undergone throughout history. Today, the majority of the tombstones in Harımarası Cemetery have lost their original positions and have suffered significant damage due to natural factors, disasters, and human interventions. In the cemetery, a total of 54 tombstones were identified, seven of which bear inscriptions, while the remaining examples consist of processed, roughly processed and unprocessed stones. As part of the study, seven tombstones with inscriptions from the 18th century identified in Harımarası Cemetery were examined, while the tombstones without inscriptions were documented with images. The findings show that Harımarası Cemetery may have been used as a burial area by communities living in the Çimen area, which is considered the first settlement of Karaköy. The examined tombstones are similar to Ottoman tombstones found throughout the peninsula, particularly those located in Karaköy. The most significant deterioration of the cemetery occurred during the construction of the highway, the forest fire and the subsequent post-fire activities carried out with work machines. This study reveals the importance of the identification, documentation, and examination of tombstones in endangered areas such as Harımarası Cemetery.
We would like to thank the residents of Karaköy and the village headman, Mustafa Lokmacı, for the detailed information they provided about the area, their kind support, and their hospitality throughout our study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Kültür ve Sanatı, Tarihsel Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 29 Ağustos 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 84 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License