Öz
İzmir’in 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilmesi, Türk milletinin hafızasında
derin izler bırakan ve Türk Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından birini teşkil eden önemli bir
olaydır. Nitekim Mondros Mütarekesi’nden sonra başlayan işgaller içinde Türk milletinin en çok tepki
gösterdiği hadise İzmir’in işgali olmuştur. Dolayısıyla Kurtuluş Savaşı’nda milletin direnme gücünü
harekete geçiren, İzmir’in işgalidir denilebilir. Özellikle de bu tarihten sonra Batı Anadolu’daki şehir ve
kasabalardan başlamak üzere, ülkenin hemen her tarafında işgali protesto eden mitingler düzenlenmiş
ve yurdun dört bir yanından vilayet, köy ve kasabalardan ilgili makamlara işgali protesto eden telgraflar
çekilmiştir. Böylece tüm yurtta telgraflar aracılığıyla başlayan bir toplumsal hareketlenme ortaya
çıkmıştır. Çalışmanın konusunu teşkil eden bu telgraflar, İstanbul’a (Padişaha, Sadarete, Dahiliye ve
Hariciye Nezaretlerine ve İstanbul’daki İtilaf Devletleri temsilcilerine) çekilmiştir. Günümüz toplumsal
hareket çalışmalarına, milli tarihimiz içerisinde çok önemli bir dönüm noktası olan İzmir’in işgali
ve protesto hareketlerinin analizini kazandırmak amacıyla tasarlanan bu çalışmayla hem alanda var
olan örneklere tarihi bir olayın yeniden okuması kazandırılacak hem de kolektif hareketlerin Türkiye
tarihine ilişkin somut veriler sunulacaktır. Bu doğrultuda, 14 vilayetten çekilen telgrafların içerik
analizi yöntemiyle incelendiği çalışmada, telgraflarda ortaya çıkan ruhun, Milli Mücadele hareketinin
de başlatıcısı olduğu varsayılmaktadır. İnceleme sonunda, hem işgalin Türk milleti üzerindeki etkisi
hem de yurdun dört bir yanında aynı tepkiyi veren kolektif bir ruhun varlığı ortaya çıkmıştır.