Edebiyat, insanın kendini ifade etmede kullandığı en etkili sanat dallarından biridir. Edebiyatın türlerinden olan roman ise, edebiyatımıza girdiği günden bu yana farklı tecrübelerle örneklendirilmiş olmakla birlikte, insanı ve hayatı anlatan ve okuyucular tarafından en fazla ilgi gören edebî türlerin başında yer alır. Romanda işlenen temalar ve konular hem yazarın hayata bakışını ortaya koymakta hem de, içinden çıktığı toplumun meselelerine özel bir dikkat anlamını taşımaktadır.Bu yazımızda ele aldığımız mesele romanımızda sıkça işlenen aile içi şiddettir. Bilindiği gibi tahkiyeli eser; iki farklı gücün çatışması ya da mücadelesi üzerine kurulur. Biz de bu mücadelenin aile çevresi içinde yaşanan ve mağduriyetin de söz konusu olduğu eserlere aile içi şiddet bakımından yaklaşmaya çalıştık.Her dönemde işlenen, romana renk ve heyecan katan temalardan olan aile içi şiddet temasını, başlangıçtan günümüze kadar gelen roman tarihimiz, içinde ve psikoloji, sosyoloji, tıp gibi diğer bilimlerin de ışığında ele almaya çalıştık. Böylece bir yandan toplumsal alışkanlıklarımız ve aile yapımızın bir profilini oluştururken bir yanda da bunun itibarî dünyada hususileşerek işlenen durumunu dikkatlere sunmak niyetindeyiz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 10 |