Türkler tarih boyunca farklı bölgelerde birçok halk ile etkileşim içerisinde yaşamışlardır. İran bu etkileşim alanlarının en önemlisidir. Günümüzde de Türk dillerini konuşan farklı topluluklar bu coğrafyada yaşamaktadırlar. İran’da konuşulan Halaçça, koruduğu eskicil özellikler ile diğer Türk dillerinden ayrılır. Halaçça, yitim sürecinin hızla ilerlediği ve yakın gelecekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan bir dildir. Kendine ait bir alfabesi, yazı dili, edebiyatı ve öğretimi bulunmayan, dolayısıyla kullanım ve işlevleri oldukça kısıtlı olan bu dilin konuşur sayısının her geçen gün azalmakta olduğu bilinmektedir. Kendisi de Halaç olan Ali Asgar Cemrasi bu dille edebi eserler yazmıştır. Çoğunluğu çeviri olan bu eserler Halaçlara ve diğer topluluklara Halaççayı sevdirmek ve öğretmek amacıyla yazılmıştır. Ali Asgar Cemrasi eserlerinde sade bir üslup kullanmıştır
Turks have lived in various regions throughout the history by interacting with many people. Iran is the most important of these areas of interaction. Today, some of the communities that speak Turkish language live in this region. Khalaj, spoken in Iran, distinguishes itself from other Turkic languages with the old features it preserves. Khalaj is a language that undergoes a rapid process of disappearance and is in danger of extinction in the near future. Having no alphabet of its own, a writing system, literature or formal instruction, Khalaj is a quite restricted language in terms of usage and functions, which results in fewer people speaking it day by day. Ali Asgar Cemrasi, who himself is a Khalaj, has produced literary works in this language. These writings, mostly translations, were written to teach Khalaj People and other communities to love and teach Khalaj. Ali Asgar Cemrasi has used a simple style in his works
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 36 |