Estetik algısıyla kozmoloji ve gerçeklik anlayışı arasında bir ilişki vardır. Her dönemin nasıl bir gerçeklik ve evren tasavvuru varsa ona göre de bir estetik anlayışı söz konusudur. Bu yüzden de tarih boyunca mimetik (yansıtmacı), dinî ya da gerçekçi, insan-merkezli estetik anlayışlarının oluşturduğu dönemler ve buna göre şekillenen paradigmalar görülmüştür. Günümüzde, postmodern edebiyatın ürettiği estetik tutuma en uygun ifadelerden biri “çoğulcu estetik”tir. Çoğulluk ve çoğulculuk bu estetik anlayışın varlık sebebidirler. Gerçekçi romandan postmodern romana gelişen seyirdeki önemli duraklardan biri olan “modernist roman” da ciddi anlamda çoğulluk içermektedir. Ancak postmodernizmde çoğulculuk daha ileri bir düzeye taşınır ve ayrıcalıkların ortadan kalktığı daha katılımcı bir çoğulcu yapı ortaya çıkar. Bu makalenin amacı, öncelikle çoğulcu estetiğin art alanını oluşturan bazı düşünürlerin fikirlerine değinmek; çoğulculuk ve çoğulcu estetik teriminin kavramsal çerçevesini ortaya koymaktır. Sonra da 1980- 2000 yılları arasında kaleme alınan Türk romanlarında çoğulcu estetiğin yansımalarını göstermektir. Çoğulcu bir yapının oluşmasında, kurgunun parçalı ve süreksiz olmasına, bakış açısının çoğullaşmasına, tematik skalanın genişlemesine dikkat çekmek; metinlerarası ve türler- arası ilişkilerin yarattığı melezliğin romanda ne gibi yansımaları olduğunu tespit etmektir. Bu bağlamda Çocukluğun Soğuk Geceleri, Bin Hüzünlü Haz, Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, Sessiz Ev, Yeni Hayat, Kafes, Fındık Sekiz, Mahrem, Bir Cinayet Romanı, romanları örnek olarak incelenecektir.
Postmodernizm postmodern roman çoğulcu estetik 1980 sonrası Türk romanı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 1 |