Klasik Türk şiiri, toplumu çepeçevre kuşatan sosyo-kültürel bir birikimdir. Bu nedenle şiir incelemesi yapılırken sadece metin değil, aynı zamanda şairin kendisi, yaşanılan coğrafya, din ve inanışlar, kültürel unsurlar da dikkate alınmalıdır. Klasik Türk şiirini daha iyi anlamak için şairin toplumu oluşturan bireylere bakış açısını sağlam bir şekilde tespit etmek gerekmektedir. Şiirdeki kelimeler ve kavramlar ile tip ve şahsiyetler ayrılmaz bütün oluşturmuştur. Şiirin/şairin iç dünyasına ulaşmak için bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir. Klasik şiirde âşık tipinin cinsiyeti genellikle belirsizdir. Erkek divan şairlerinin çokluğu nedeniyle âşık tipi genellikle erkek şeklinde algılanmıştır. Bir kadın divan şairi olarak Leylâ Hanım da âşık tipiyle karşımıza çıkmıştır. Bu çalışmada genellikle Leylâ Hanım Divânı’ndaki mahlas beyitlerinden yola çıkılarak Leylâ tipinin hangi anlamlarda kullanıldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Leylâ tipi/şahsiyeti ön planda tutulmuş, diğer kadın şairlerinin şiirlerindeki rol ve tip geçişlerine örnek olabilecek beyitlere de özellikle yer verilmiştir. Leylâ Hanım, Divânı’nda özellikle mahlas beyitlerinde- bir şahsiyet olarak kendisinden bahsetmiş, klasik şiir anlayışına uygun tiplemelerden yeri geldikçe faydalanmıştır. Leylâ Hanım, bir kadın olması nedeniyle tipleme seçiminde karmaşık bir seçim yapmak zorunda kalmıştır. Leylâ ve Mecnûn mesnevisindeki Mecnûn erkek iken yeri geldikçe Leylâ Hanım, Mecnûn tipini de üstlenmiştir. Şair divanında âşık, maşûk, kul, rind, peyrev, derviş gibi tiplemelerle kendisini ifade etmeye çalışmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |