Amaç: Başarılı bir dental tedavi için hastanın kooperasyonu önemli bir faktördür. Dental tedavilere karşı
oluşan kaygıda önceki tedavi deneyimlerinin yanı sıra ailenin sosyo-ekonomik faktörleri, çocuğun yaşı, cinsiyeti, ağız hijyeni durumu gibi çeşitli faktörler de etkili olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı önceki dental tedavi deneyimlerinin dental kaygıdaki rolünü değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya diş tedavisi için başvuran 4-12 yaş arası çocuklar ve aileleri dahil edilmiştir. Aileler, çocuklarının diş tedavisi sırasında sosyodemografik verileri ve önceki diş tedavilerine ilişkin bilgileri içeren anket formunu doldurmuştur. İşlem öncesi çocuklara Yüz Görüntü Skalasında 5 resim o andaki duygularına en yakın olan resmi seçmeleri istenmiştir. İşlem sırasındaki iş birliğinin derecesi Frankl Davranış Ölçeği ile belirlenmiştir. Hastaların dental kaygılarının çeşitli faktörlerle etkileşimi analiz edilmiştir. Sürekli varyasyon değişkenleri arasında normal dağılım gösteren değişkenlerin çoklu karşılaştırmaları için ANOVA post-hoc analizi ve Tukeys testi kullanılmıştır. Normal dağılım göstermeyenlerde Kruskal Wallis post-hoc analizi ve Man
Whitney U testi kullanılmıştır.
Bulgular: Diş tedavilerine karşı oluşan kaygının kızlarda ve genç yaş gruplarında istatistiksel olarak anlamlı olmasa da daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Frankl skalasına göre, rutin diş kontrolüne gelen ve daha önce diş tedavisi gören çocuklarda önceki tedavinin olumlu ya da olumsuz geçmesinden bağımsız olarak daha yüksek skorlar görülmüştür. Yüz Görüntü Skalasında ise daha önce dental tedavi görmeyen çocukların daha olumlu yüzler seçtiği, olumsuz dental tedavi deneyimi olan çocukların ise daha olumsuz yüzler seçtiği görülmüştür.
Sonuç: Daha önceki dental tedavi deneyimleri ve rutin kontroller; hem çocuğun kinik ortamına ve doktora aşinalık hissetmesini hem de invaziv dental işlemlere olan ihtiyacı azaltacağından dental anksiyetenin azaltılmasında önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle dental kaygının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için çocukları erken yaşta düzenli diş kontrollerine getirerek koruyucu dental tedaviler yapılmalı ve mümkün olduğunca invaziv diş tedavilerine olan ihtiyaç ortadan kaldırılmalıdır.
Objective: The patient’s cooperation is crucial for the success of dental treatment. In addition to previous treatments, various factors such as socio-economic status, age, gender, and oral hygiene can influence dental anxiety. The aim of this study is to evaluate the impact of previous dental treatment experiences on dental anxiety.
Material and Method: Children aged 4-12 years who applied for dental treatment, along with their families, participated in the study. During their children’s dental treatment, families completed a survey form containing sociodemographic data and information about previous dental
treatments. Before the procedure, children were shown five pictures from the Facial Image Scale and asked to choose the picture that best represented their current emotion. The degree of cooperation during the procedure was assessed using the Frankl Behavior Scale. The interaction of patients’ dental
anxiety with various factors was analyzed. ANOVA post-hoc analysis and Tukey’s test were used for multiple comparisons of normally distributed variables among continuous variation variables. Kruskal-Wallis post-hoc analysis and the Mann-Whitney U test were used for variables that did not follow a
normal distribution.
Results: Dental anxiety was found to be higher in girls and younger age groups, although this difference was not statistically significant. According to the Frankl scale, children who attended routine dental check-ups and had previous dental treatment experiences had higher scores, regardless of whether
the previous treatment was favorable or unfavorable. Based on the Facial Image Scale, it was observed that children with no previous dental treatment selected more positive faces, whereas children with negative dental treatment experiences selected more negative faces.
Conclusion: Previous dental treatment experiences and routine check-ups significantly impact reducing dental anxiety by familiarizing the child with the clinical environment and the dentist, as well as by reducing the need for invasive dental procedures. Therefore, to eliminate the negative effects of dental
anxiety, preventive dental treatments should be emphasized by bringing children to regular dental check-ups at an early age, thus minimizing the need for invasive dental treatments.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Çocuk Diş Hekimliği |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 2 |