Türkiye’de mübadele konusuna eğilen çalışmalar,
ağırlıklı olarak, Lozan Antlaşması’nın konuya dair hükümleri, mübadelede
uygulanan yasal prosedürler, iskân politikaları, ekonomik ve demografik
değişiklikler ve ulus devletin kurulma aşamasına dair saptamaları içermektedir.
Ancak mübadelenin gelecek kuşaklar üzerindeki etkisini ele alan çalışmalar
göreli olarak çok daha az miktardadır. Bu makalede konu, Norbert Elias’ın
öncülüğünü yaptığı “süreç sosyolojisi” yaklaşımına dayanılanarak ele
alınmaktadır. Çalışmanın amacı, hayli özel bir göç türü olan mübadelenin uzun
soluklu sosyolojik dinamiklerini açığa çıkarmaktır. Araştırma sahası, büyük
sayıda mübadilin iskân edildiği Niğde’dir. Araştırma üç mübadil kuşağının sözlü
tanıklıklarına dayanılarak yürütülmüştür. Temel bulguları şunlardır: İlk olarak
mübadiller, yerleşim yeri seçiminde aktif rol oynamaya gayret etmişlerdir.
İkinci olarak yerel halkla mübadiller arasındaki anlaşmazlıkların temel ekseni,
kültürel farklılıklardan ziyade ekonomik kaynaklar üzerindeki egemenlik
mücadelesinden doğmuştur. Üçüncü olarak mübadiller arasındaki sınıfsal ayrımlar,
göçle birlikte Türkiye’ye taşınmıştır. Dördüncü olarak mübadiller, toplumsal
kabul görmek için kayırmacılıktan çok liyakate dayalı mekanizmalara önem
vermişlerdir. Son olarak, günümüzde genç kuşak mübadiller arasında eski
vatanlarına yönelik ilgi yeniden canlanmıştır. Fakat bu ilgi, konunun siyasi ve
sosyal boyutlarından ziyade, bir tür kırsal hayat nostaljisinden
beslenmektedir.
Anahtar kelimeler: Lozan
Antlaşması, zorunlu nüfus mübadelesi, mübadil olmak, yerinden edilme, süreç
sosyolojisi, kuşaklar.
mübadil olmak yerinden edilme süreç sosyolojisi Lozan Antlaşması zorunlu nüfus mübadelesi kuşaklar
So far, most of the works on the 1923 population exchange in Turkey have concentrated on the relevant articles of Lausanne Treaty, legal procedures, resettlement policies, demographic and economic factors, and the establishment of the nation state. However, the works dealing with the impact of exchange on future generations are comparatively few. In this paper, this subject is discussed based on the “process sociology” approach pioneered by Norbert Elias. The aim of the study is to reveal the long-term sociologic dynamics of the exchange, which is a very special type of migration. The research area is Niğde where a large number of exchangees settled. The research is carried out on the basis of oral testimonies of the representatives of three generations of exchangees. The essential findings of this research are as follows: First, the exchangees have tried to play an active role in the selection of settlements. Second, the main axis of disputes between local people and exchangees arose from the struggle for sovereignty over economic resources rather than due to cultural differences. Third, class distinctions among exchanges migrated to Turkey too. Fourth, to increase their social acceptance, exchangees gave importance to merit-based mechanisms rather than favouritism. Recently, an interest in their homeland among the younger generations is revived. However, this interest is fed more on some kind of pastoral nostalgia rather than the political and social dimensions of the issue.
Keywords: Lausenne treaty, compulsory population exchange, being an exchangee, displacement, sociology of process, generations.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 31 |