Öz: Toplumsal değişim sürecinin (iletişim ve ulaşım olanaklarının artması, savaşlar ya da zorunlu nedenler, eğitim, iş vd.) bir sonucu olarak özellikle 21. yüzyılda ivme kazanan göç olgusu, toplumsal entegrasyon ve uyum ile ilgili tartışmalara da yeni boyutlar kazandırmaktadır. Temelde coğrafi bir yer değişikliği olan göçün anlamı göçmen birey için “sınır” değişikliğinin çok daha fazlasını ifade etmektedir.
Göçmenler bir yandan yaşadıkları toplumla bütünleşme ve uyum sorunları ile karşılaşırken diğer yandan kendi kültürel, etnik ve dini geleneklerini muhafaza etme kaygısı taşımaktadırlar. Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Türk göçmen ailelerin, çocuklarının yetişmesiyle ilgili tutumları sosyal sınırlarının korunması bağlamında ele alınmıştır. Araştırmanın kuramsal çerçevesini etnisite kuramları arasında “sınır” kavramının önemini ele alan Fredric Barth’ın etkileşimsel yaklaşımı oluşturmaktadır. Bu bağlamda göçmen ailelerin, çocuklarının kültür, örf, adet ve dini geleneklerini öğrenmesi ve sonraki kuşaklara aktarabilmesi, “yabancı”larla evlenmesi, aile bağlılığı gibi grubun sosyal sınırlarını belirleyen dinamiklere yönelik tutumları analiz edilmiştir.
Bu çalışmada nicel araştırma yönteminin anket tekniği ile 2018 Temmuz-Ağustos aylarında 293 kişiden elde edilen veriler analiz edilmiştir. Bulgular genel olarak değerlendirildiğinde; göçmenlerin “biz” ve “öteki”nin kesiştiği noktada hem grup sınırlarının korunmasına yönelik “biz” olarak kalmaya çabaladıkları hem de göç ettikleri ülkeye ait hissetme yani “öteki” gibi olmaya çalıştıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar kelimeler: Amerika, uluslararası göç, göçmen, etnik grup, sosyal sınır.
Abstract: Immigration accelerated especially in the 21st century as a result of social change (developments in communication and transport technology, wars or necessities, such as education, work etc.) adds a new dimension to discussions about social integration and adaptation. Immigration, basically a change of geographical place, means more than a change of “boundaries” to an immigrant.
While immigrants encounter integration and adaptation problems in the community they live in, they worry about preserving their own culture, ethnic identity and rituals. This study considers the attitudes of Turkish immigrants living in the US towards their children growing up in the US in the context of protecting social borders. The theoretical framework of the study is based on Fredric Barth’s interactional approach who discussed the concept of “border”. Immigrants’ attitudes towards dynamics such as their children’s process of cultural acquisition; custom and practice; ritual and teaching of the next generations; their marriage to “foreigners”; the loyalty to family, a determinant of group social borders were analysed in this context.
The data were analysed following the survey technique of the quantitative research method based on 293 participants from July to August of 2018. The results depict the immigrants’ efforts to balance up retaining their group identity while developing a sense of belonging to their adoptive countries by attempting to become like the “other”.
Keywords: The USA, international migration, immigrant, ethnic group, social border.
The USA, international migration, immigrant, ethnic group, social border.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 33 |