Toprak oluşum açısından kendisini oluşturan anakaya
kadar birçok çevresel faktörlerle de etkileşim içerisindedir. Bunların başında
yükseklik, eğim ve bakı gibi fizyografik karakteristikler gelmektedir. Bu
özellikler toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerini doğrudan ya da
dolaylı olarak etkilemektedir. Bu araştırma, fizyografik karakteristiklerin toprağın önemli bazı fiziksel ve
kimyasal özellikleri üzerine etkilerini ortaya koymak amacıyla Erzurum Kuzgun
Baraj Gölü çevresinde yürütülmüştür. Araştırma alanının fizyografik
karakteristikleri CBS ortamında belirlenmiş ve arazi kullanım durumuna göre 80
adet bozulmuş yüzey toprak örnekleri üzerinde fiziksel ve kimyasal analizler
yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde
SPSS paket programı kullanılmıştır. Arazinin ortalama
yüksekliği 2100-2400 m arasında değişmektedir. Yükseklik grupları ile
toprak özellikleri arasında, rakım arttıkça
kil içeriği, organik madde içeriği ve agregat stabilitesi oranında azalış; kum,
pH, fosfor ve toprak aşınım faktörü (K) değerlerinde ise artışlar meydana
gelmiştir. Alan genel olarak dik eğimli bir yapıya
sahiptir. Bu eğim grubu mevcut bitki çeşitliliğinde kısıtlamalara neden
olduğu gibi toprak aşınım oranını da olumsuz yönde etkilemektedir. Eğimin
yüksek olduğu alanlar genelde güney bakılı alanlardır. Bu alanlarda yükselti ve
eğimin olumsuz etkileri kombine bir şekilde toprak özelliklerine de
yansımıştır. Eğim oranı arttıkça kil oranı, organik madde ve agregat stabilitesinde
azalma, kum oranı ve K faktöründe ise artma eğilimi tespit edilmiştir. Güney
bakılarda ise kum oranında ve K faktöründe istatistiksel anlamda önemli bir
artış tespit edilmiştir. Arazi kullanımına bağlı olarak, organik madde içeriği,
K faktörü, agregat stabilitesi, kum, silt ve kil oranlarında farklılıklar,
özellikle fizyografik faktörlerinde etkisiyle daha belirleyici olmuştur. Sonuç
olarak, fizyografik karakteristikler toprak verimliliğin sağlanmasında da
önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle özellikle su üretimi gibi önemli
fonksiyonlara sahip havzalarda sürdürülebilir arazi kullanımı için fizyografik
faktörlerin olumsuz etkilerinin toprak koruma ve ıslah projeleri ile minimize
edilmesi önemlidir.
Soil
interacts with bedrock and other ecological factors. Some these factors are
altitude, slope and aspect. These properties directly or indirectly affect some
physical and chemical properties of the soil. This research was carried out
around Erzurum Kuzgun Dam Lake in order to reveal the effects of physiographic
characteristics on some important physical and chemical properties of soil and
land use. Soil samples point (80 units) determined according to the altitude,
slope and aspect and land use type using GIS. SPSS software was used to evaluate
statistical analyses. The average height of the area varies between 2100-2400
m.
When altitude
groups and soil characteristics are evaluated; The tendency to decrease in clay
content, organic matter content and aggregate stability as altitude increases,
whereas; has been identified increasing trend in sand content, pH, phosphorus
and soil erosion factor (K). The research area has a steeply sloping structure generally.
This slopes groups are caused by constraints on existing plant diversity and
negatively affects the rate of soil erosion. In general, the areas facing southern
slopes are where the slope is high. In these areas, the negative effects of
elevation and slope are also reflected in soil characteristics in a combined
way. As the slope ratio increases reduction in clay rate, organic matter and
aggregate stability; the increase tendency were determined with sand ratio and
K factor. Sand ratio and K factor were found statistically significant increase
in southern aspects. Depending on the land use, differences in organic matter
content, K factor, aggregate stability, sand, silt and clay ratios were more
influential with especially in physiographic factors. As a result,
physiographic characteristics also play an important role in ensuring soil
fertility. For this reason, it is important to minimize the adverse effects of
physiographic factors help with soil conservation and restoration projects for
sustainable land use, especially in watershed with has function of water
production.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |