Until the establishment of the state of Afghanistan in 1747, this region remained under the sovereignty of the states established by Turkic nobles. Cities such as Herat, Kabul, Faryab and Ghazni became important centers of Turkic culture. Many scholars, writers, poets and thinkers such as Hüseyin Baykara, Mevlânâ Lütfî, Ali Şir Nevâyî made great contributions to the Turkic language and culture in the region. After the second half of the eighteenth century, changing of political and social conditions negatively affected the languages and cultures of the Turkic nobility. Today Afghanistan is the country where Uzbek Turks live the most, after Uzbekistan and Tajikistan. Although the demographic structure in Afghanistan is far from being explained by reliable data, at least 10% of the country's population consists of Uzbek Turks, one of the ancient people of this geography. Repressive official policies and obstacles implemented by the Afghan administrations for more than two centuries have largely prevented the development of the Turkic language and literature and keeping up with innovations. Uzbek Turks tried to preserve their language, literature and culture in the classical way in madrasas, mosques or houses. As a result of the partial freedoms and some achievements achieved since the 1980s, it is observed that some positive steps have been taken in media and education life. Uzbek Turkic literature has also started to produce works in the sense of modern stories and novels. In this context, the first work of Afghan Uzbek storytelling was published in Faryab newspaper in 1983. In this study, some findings and evaluations will be made on the current situation and problems of Uzbek storytelling in Afghanistan.
Afganistan devletinin 1747 yılında kuruluşuna kadar bu bölge, Türk soyluların kurduğu devletlerin hâkimiyetinde kalmış. Herat, Kabil, Faryab, Gazne gibi şehirler Türk kültürünün önemli merkezleri olmuştur. Hüseyin Baykara, Mevlânâ Lütfî, Ali Şir Nevâyî gibi birçok âlim, yazar, şair ve mütefekkir bölgede Türk diline ve kültürüne büyük katkılarda bulunmuştur. On sekizinci yüzyılın ikinci yarısından sonra değişen siyasi ve sosyal şartlar Türk soyluların dillerini ve kültürlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Bugün Özbekistan ve Tacikistan’dan sonra en fazla Özbek Türkünün yaşadığı ülke Afganistan’dır. Afganistan’daki demografik yapı sıhhatli verilerle açıklanmaktan uzak ise de ülke nüfusunun en az %10’luk bir kısmını, bu coğrafyanın kadimî halklarından birisi olan Özbek Türkleri oluşturmaktadır. Afganistan idareleri tarafından yaklaşık iki yüzyılı aşkın bir süredir uygulanan baskıcı resmi politikalar ve engellemeler, Türk dili ve edebiyatının gelişmesine ve yeniliklere ayak uydurmasına büyük ölçüde mâni olmuştur. Özbek Türkleri dil, edebiyat ve kültürlerini klasik usulde medreselerde, mescitlerde veya evlerde sürdürmeye çalışmışlardır. 1980’li yıllardan itibaren elde edilen kısmî serbestlikler ve belli kazanımlar neticesinde basın yayın ve eğitim hayatında bazı olumlu adımların atıldığı görülür. Özbek Türk edebiyatı da modern anlamda hikâye ve roman türünde eserler vermeye başlamıştır. Bu bağlamda Afganistan Özbek hikâyeciliğinin ilk eseri 1983 yılında Faryab gazetesinde yayımlanmıştır. Bu çalışmada Afganistan Özbek hikâyeciliğinin mevcut durumu ve sorunları üzerine bazı tespit ve değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Güney-Doğu (Yeni Uygur/Özbek) Türk Lehçeleri ve Edebiyatları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |
TÜRKLAD'ın içeriği Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. E-ISSN: 2587-1293
Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü – Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, Rektörlük Yerleşkesi ELAZIĞ-TÜRKİYE / Telefon: +90 424 237 00 00 – 3525 / 3637; Belgeç: +90 424 233 00 62; elmek: uluturklad@gmail.com