Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Fermanının
ilanıyla başlayan süreç siyasî, sosyal ve ekonomik alanda gerçekleşen değişimin
sonucu olarak özellikle kadınlar için modernleşmenin de ilk/ilkel başlangıcı
anlamına gelmektedir. Bu başlangıçtan
dahi kaygılanan aydınların zihinlerinde oluşan çeşitli endişeler, onları
modernleşirken yitirilmek istenmeyen alanlarda kurgu ve kurgu dışı metinler
yazmaya iter. Kadın ve aile bu alanların en önemlileri arasındadır. Bu bağlamda
Osmanlı modernleşmesi içerisinde Doğu ile Batıyı belirleyen değerler manzumesi
kadının sınırları ve kadının sınırlılığı üzerinden sorgulanır. Kadının
sınırları ve sınırlılığı doğal olarak literatürünü de beraberinde getirir. Bu
anlamda lisanımız daha önceden tanışık olmadığı feminizm kelimesi ile tanışır.
Sorgulama üsluplu kadına dair metinlerde feminizm kelimesi Tanzimat sonrasında
yer almakla birlikte II. Meşrutiyet sonrası metinlerde artmaktadır.
Yeni ve modern kadının kimliğini sorgulayan ve
bu konuda en fazla zihin yoranların başında gelen Ahmet Mithat, ansiklopedist
sıfatının gereklerini yerine getirerek feminizme dair kurgusal metinlerin
dışında alanında ilk diyebileceğimiz makaleler de yazar. Tercüman-ı Hakikat’te II.
Meşrutiyetin ilanından 9 yıl önce, 1899 yılında Bend-i Mahsus sütununda
yayınlanan “Feminizm” adlı makalesi Türk toplumunu feminizm kelimesi ile
tanıştıran çok kapsamlı bir makaledir. Bu makale, erkek egemen bir toplumun
erkek egemen zihniyetine sahip ansiklopedist Osmanlı aydınının Avrupalı
kaynaklardan edindiği bilgiler üzerine Türk/Osmanlı zihin yapısının katkıları
ile oluşturulmuş bir ansiklopedi maddesi özelliğindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 23 Sayı: 1 |