X.
yüzyıldan XX. yüzyıla değin Arap harfleriyle yazılan Türkçe’nin zengin şiir ve
nesir edebiyatı hâlen birçok araştırmanın mâlzemesi durumundadır. Bu bağlamda söz
konusu yazı dilinde vücut bulan metin anlama ve değerlendirme faaliyetleri edebî
inceleme ve değerlendirmelerde geçerliliğini hâlen devam ettirmektedir. Ortak
ve benzer bir terimler kümesiyle inşâ edilen geleneksel literatür birbirinden bazı
yönleriyle ayrılır. Söze yaklaşım yönleri dikkate alınarak anlam teorileri ve
edebiyat teorileri biçiminde iki kategori olarak düşünülen literatür,
Taşköprizâde’nin Mevzû’âtü’l-Ulûm’undan hareketle Arapça ve Farsça literatürdeki
gelişim çizgilerine eklemlenerek tasnif edilecektir. Buna göre anlam ve
edebiyat teorilerine dair Türkçe geleneksel literatür, belâgat, nakd-i şiir ve
inşâ eserlerinden meydana gelmektedir.
Poetic
and prosaic literature of Turkish had been written with Arabic script between Xth
and XXth centuries is still subject of many researches. In this respect,
works and practices on text understanding and evaluation of this written
language are still extant. Those traditional literature have been consisted of
similar and common terminology is dissociated from each other in some aspects.
Therefore those literature have been considered as two main categories which
are theories of meaning and literary theories according to their way of
approach. In this paper, those literature will be classified with regard to
Tashköprüzade’s Miftah al-Saʻada and thereby will be linked to lines of
development in Arabic and Persian literatures. Accordingly, traditional Turkish
literature on theories of meaning and literary theories consist of works on
al-balagha, naqd al-shi’r and insha.
balāgha qarḍ al-shi’r naqd al-shi’r inshā ‘arūd (prosody) qāfiyah (rhyme)
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 23 Sayı: 1 |