Ünlü Azerbaycan aydını ve ilk tarihçisi Abbaskulu
Ağa Bakıhanov tarih hakkında “Kendi tarihini bilmeyen bir insan yolu belli
olmayan bir çöle düşmüş insan gibidir. O yolun önünü ve sonunu bilmediği için hiç bir yere varamaz” demiştir.
Gerçekten de böyle. Her bir millet, milli yolunun nerden başlayıp nereye
vardığını bilmeli ki, bir yere ulaşabilsin. Dünyada farklı ırklar vardır ve bu
ırklara dahil olan milletler ortak dil, kültür, tarih, coğrafya ve din
etrafında birleşirler. Bu yüzden bir ırka sahip olan halklar önce kendilerini
bilmeli ve diğer halklarla yakınlıklarını etno-psikolojik açıdan
anlamalıdırlar. Uzak Asya’dan Akdeniz’e kadar uzanan büyük coğrafi alanı
kapsayan türk halklarının da ortak bir tarihi, kültürü, dili, haritası vs.
vardır ve bunun öğrenilmesi şarttır. Neden dünyada büyük etkiler doğurmuş bir
ırkın ortak tarih kitabı olmasın? Türk halkları tarih boyunca fetihler yapmış
ve komşu halklara adaletli bir yaklaşımla onları himayesine alarak, barış ve
huzur içinde yaşamalarına neden olmuştur. Bu yüzdende sürekli savaşlar
yapmışlar ve eğitime pek önem vermemişlerdir. Bu yüzden ilk çağdan orta çağa
kadarki büyük bir devirde türklerin tarihini çin, fars, arap, slavyan, rum,
alman ve başka yabancı halkların yazı ve folkloründen öğreniyoruz. Orta çağdan
yeni çağa kadarki bir dönemde ise türk tarihini türk asılı yazarların ya bilim
dili olan arapça, ya da edebi dil olan farsça yazdıkları kitaplardan
okumaktayız. Fakat 19.yüzyılın ikinci yarısından sonra Turancılık, Türkçülük
ideolojilerinin ortaya çıkıp gelişmesi ile yeni bir dönem başladı. Ali Bey Hüseyinzade
Turan, İsmayıl Gaspıralı, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, Ahmet
Ağaoğlu, Mehmet Emin Yurdakul, Mehmet Emin Resulzade, Sadri Arsal Oğuz gibi
ünlü şahsiyetler büyük araştırmalar yapmışlardır. Onların türk tarihi için
değeri bilinmeyen kitapları, bastıkları dergiler türk dünyasının birliğine,
ortak tarih ve kültürün meydana gelmesine yön vermiştirler. Fakat 20.yüzyılda Türk
toprakları üzerinde hakim olan sözde kosmopolit düşünceye sahip ırkçı Rusya
Sovyeti, İran şahlığı, Çin Halk Cumhuriyeti gibi sömürgeci devletler türklerin
milli kimliklerinin gelişmesini her açıdan engellemiştirler. Turan ve Türkçü gibi
düşünceler sadece rejimlerin dağılması, bununla bir kaç türk cumhuriyetinin bağımsızlık
kazanması ve milli haklar alması ile Turancılık fikri yeniden ortaya çıkarak
günümüze kadar güncelliğini korumuştur. Bütün bunlar gösteriyor ki, türk
halklarını birleştiren bir sıra milli unsurlar genelde bizim etno-psikolojimizi
kapsar. Bu psikolojiyi daha da geliştirmek ve Türk halklarının ortak bir
noktada toplanması günümüzün en önemli amacıdır. Çünkü çağımızda dünyanın
siyasi durumunda bütün ülkeleri göz önünde bulundurursak hepsinin milli
kimliklerini belirleyen çeşitli siyasi-ekonomik teşkilatlarda birleştiğini
görürüz. Neden biz Türkler böyle bir birliği daha da sağlamlaştırmayalım? Bunu
elde etmenin ilk adımlarından biri ise tüm Türk Cumhuriyetlerinde ortak bir
“Turan elleri tarihi” kitabının yazılmasıdır. Ortak bir çalışmanın sonucu
olacak bu kitapta Türk gençliğine dünya türklerinin ilk yayıldığı yerler,
arkeolojisi, kültürü, kurdukları imparatorluklar, büyük ve ya küçük devletleri,
hanlıkları, beylikleri, onların siyasi tarihi, dil ve dinleri, şimdiki siyasi
ekonomik durumları yer alacaktır. Her bir türk genci psikolojik olarak kendi
halkını merak edecek ve araştıracaktır. Böyle bir kitabın yazılıp eğitime sunulması
önemlidir. Hatta böyle bir kitap sadece okullarda değil üniversitelerde de
kullanılmalıdır. Okullarda bu bilinci almış öğrenciler yetişkin bir birey
olunca kendilerinin ne kadar büyük bir tarihe, kültüre ve aileye sahip
olduklarını gururla kalp ve akıllarında taşıyıp kendi kardeş devlet ve
milletine saygı ve sevgide bulunacaklardır. Hızla gelişen ve küreselleşen
dünyada kardeşlerine sımsıkı bağlanıp dünya halklarında söz sahibi
olacaklardır. Tüm dünya türklerinin birliği onların tarih, kültür ve dillerine
sahip olmalarından geçer. Değerli okuyucum bu yüzden “Turan Elleri Tarihi”
kitabının yazılıp eğitime sunulması gereklidir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 1 Sayı: 2 |