Bu araştırma, COVID-19 pandemisi sonrası ortaokul öğrencilerinin nomofobi (mobil cihaz yokluğu korkusu) ve takıntılı mesajlaşma davranışlarını inceleyerek, nomofobinin bu davranış üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçlamıştır. Bu bağlamda, Nomofobi Ölçeği'nin (NMP-Q) alt boyutlarının (çevrimiçi olamama, cihazdan yoksunluk, iletişimi sürdürememe, bilgiye erişememe) takıntılı mesajlaşma davranışını anlamlı bir şekilde yordayıp yordamadığı araştırılmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılarak, değişkenler arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, 2023-2024 eğitim yılında Mardin'deki bir köy ve bir ilçe ortaokulunda öğrenim gören toplam 239 öğrenci katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Veriler Nomofobi Ölçeği ve Takıntılı Mesajlaşma Ölçeği aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin normalliği kurtosis ve skewness değerleriyle doğrulanmıştır. Basit ve çoklu doğrusal regresyon analizleri kullanılarak, nomofobinin ve alt boyutlarının takıntılı mesajlaşma davranışını ne ölçüde etkilediği değerlendirilmiştir. Araştırmanın bulguları nomofobi düzeyinin takıntılı mesajlaşma davranışını anlamlı bir şekilde yordadığı tespit edilmiştir. Nomofobi puanındaki her bir birimlik artış, takıntılı mesajlaşmada 0.271 puanlık bir artışla ilişkilendirilmiştir. Nomofobi alt boyutlarının tamamı (çevrimiçi olamama, cihazdan yoksunluk, iletişimi sürdürememe, bilgiye erişememe), takıntılı mesajlaşma davranışının anlamlı yordayıcıları olarak bulunmuştur. Çevrimiçi olamama alt boyutunun etkisi diğer boyutlara göre daha belirgin bulunmuştur. Araştırmanın sonucunda Pandemi sonrası dönemde dijital cihazların yoğun kullanımının nomofobi ve takıntılı mesajlaşma davranışlarını artırdığı görülmüştür. Nomofobinin alt boyutları, bu davranışın %44’ünü açıklamaktadır. Bu oranın yaş grubu dikkate alındığında oldukça yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma sonuçlarına dayanarak eğitimcilere ve ebeveynlere şu öneriler sunulmuştur: Eğitim süreçlerinde dijital bağımlılığın önlenmesi ve öğrencilerin sağlıklı iletişim alışkanlıklarının geliştirilmesine yönelik programlar hazırlanmalıdır. Ayrıca, okullarda dijital cihazların kullanımına ilişkin politikaların etkileri derinlemesine araştırılmalıdır. Öğrencilerin akıllı telefon eksikliği durumunda yaşadığı duygusal etkiler dikkate alınmalıdır. Takıntılı mesajlaşma davranışlarının öğrencilerin akademik ve sosyal hayatlarına olan olumsuz etkileri hakkında farkındalık artırılmalı ve bu konuda okullarda rehberlik hizmetleri sağlanmalıdır. Bu çalışma, öğretmenler ve ebeveynler için yol gösterici nitelikte bulgular sunarak, dijital bağımlılığın eğitim üzerindeki etkilerine yönelik önlemler geliştirilmesine katkı sağlayabilir.
Nomofobi Takıntılı mesajlaşma Ortaokul öğrencileri COVID-19 sonrası.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Öğretmen Eğitimi ve Eğitimcilerin Mesleki Gelişimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 2 |