Oğuzların XII. yüzyılın sonunda kendi ağızlarına dayanarak Anadolu’da kurup geliştirdikleri edebî yazı dilinin ilk dönemine Türklük Bilimi’nde Eski Oğuz Türkçesi (~Eski Anadolu Türkçesi) denir. Osmanlı Türkçesi, tarih bakımından Osmanlı Beyliği’nin gittikçe güçlenerek Anadolu’da siyasî ve sosyal birliğin sağlanmasından sonra özellikle İstanbul’un fethiyle bu kentin yeni bir ilim, kültür ve uygarlık merkezi haline gelmesi üzerine kısa sürede büyük bir gelişme gösteren yazı dilinin1 adıdır. Bu dönem, XV. yüzyıldan başlayarak XX. yüzyıla kadar devam etmiş ve imparatorluk sınırları içerisinde gelişme göstermiştir. Osmanlı Türkçesi dönemi kendi içerisinde üç döneme ayrılmıştır2 : a) Başlangıç Devri Osmanlı Türkçesi (XV-XVI. yy.) b) Klasik Dönem Osmanlı Türkçesi (XVI-XIX. yy.), c) Yenileşme Dönemi Osmanlı Türkçesi (XIX-XX. yy.). “Türk dili ve edebiyatının bu dönemi, niteliği bakımından klâsik Osmanlı Türkçesi özellikleri gösterdiği için araştırmacılar tarafından “klâsik devir” diye adlandırılmıştır”3 . Klasik Osmanlı Türkçesi (~Orta Osmanlıca), XVI. yüzyıldan başlayıp XIX. yüzyılın ortalarına kadar devam eden bir dönemdir. Bazı araştırmacılar, çalışmalarında bu dönemi XVI. yüzyıl ve XX. yüzyıl arası olarak vermektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 9 |