Öz
Virginia Satir, hümanistik, varoluşçu ve bireydeki olumlu yönlere odaklanan
düşünce yapısı ile aile terapisinin önde gelen isimlerindendir. Aileye verdiği önem,
terapilerinde kullandığı kendine özgü teknik ve yöntemler, metaforlar Satir’in
özgünlüğünü ortaya koymaktadır. Satir, aile içinde var olan sorunların nedeni olarak
işaret edilen aile üyesini “tanımlanmış hasta” olarak değerlendirir. Bu “tanımlanmış
hasta” genellikle aile üyesinin sorunlu ebeveynlik ilişkisinin görünürde olan kısmını
ifade eder. Satir, her ailenin ve ailesel durumun yaşantısallığına vurgu yapar ve bu
yüzden terapötik yöntemlerin ailenin biricikliğiyle ilişkili olduğunu savunur. Fakat
terapilerinde belli başlı yöntemler kullanmaktan geri durmaz. Bunlar: heykelleştirme,
aile haritası oluşturmak, aile yaşam kronolojisi ve kişisel mandaladır. Terapi sırasında
bireylere rahat konuşabilecekleri bir ortam oluşturulması gerektiğine ve terapistin
yeteneklerinin bu konuda çok önemli olduğuna değinir. Ona göre, bir aile terapisti;
iletişime açık, yargısız, yeni şeyler öğrenmeye açık ve meraklı olmalıdır. Bu
çalışmanın amacı, Satir’in aile terapisine katkı sağlayan ve onu öncülerden yapan
düşüncelerini ortaya koymaktır. Diğer taraftan Satir’in görüşlerini eleştirel bir bakış
açısıyla değerlendirmek, analiz etmek ve tartışmaktır.