Bu makalede, Anadolu Mecmuası’nda yayımlanmış olan Doğu Anadolu ve Kürtlerle ilgili yazılar, eleştirel metin okumasıyla incelenip değerlendirilmiştir. Toprağa dayalı Türk milliyetçiliği ve üniter devlet duyarlılığının temel belirleyen olduğu dergideki yazılarda Doğu Anadolunun, Selçuklulardan beri Türk toprağının doğal ve kıymetli bir parçası olduğu vurgulanırken; Doğu’daki Türk vatandaşlarının, Batı Anadolu’daki vatandaşlara kıyasla daha ‘katışıksız’ bir soya sahip olduğu iddia edilmekte ve vatanseverlikleri yüceltilmektedir. Öte yandan, Doğu Anadolu’daki “belli” bir kitle ise, kendilerine cahillik, ilkellik ve uygunsuz inançlar izafe edilerek eleştiri konusu yapılmaktadır. Feodallik kalıntısı olarak görülen Doğu’daki düzen, modernist/ulus-devletçi bakış açısıyla eleştirilmekte, bölgenin ‘misyonerce’ bir çaba ve idealizm sergilenerek ortaçağ zihniyetinden kurtarılması (modernize edilmesi) ve ülkeye entegre edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Dergide, ilkesel olarak salt Türklerin varlığı gözetilerek kurulduğu ifade edilen ‘Anadolu Cumhuriyeti’nin doğu kısmında Türk-olmayan unsurların sıkıntıya yol açtığı varsayımından hareketle, ‘yeterince asri olmayan’ bu unsurların ‘Türk gibi düşünmesi, Türk gibi duyması, Türk gibi inanması’ dışında hiç bir yol bulunmadığı ifade edilerek, ‘kültürel benzeştirme’ siyaseti önerilmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, rejime yakın olduğu izlenimi veren Anadolu Mecmuası çevresinin, Doğu Anadolu ve Kürtleri nasıl algıladıklarını daha yakından incelemek, tarihsel bakımdan bazı önemli veriler sağlayarak, bir çok bakımdan ufuk açıcı olacaktır.
Anahtar kelimeler: Anadolu Mecmuası, modernizm, Türkiye, üniter devlet, Doğu Anadolu, Kürtler
Anadolu Mecmuası modernizm Türkiye üniter devlet Doğu Anadolu Kürtler
-
-
Teşekkürler.
In this article, the writings on Eastern Anatolia and the Kurds in the Journal of Anatolia are examined and evaluated by critical text reading. While it is emphasized in the writings of the journal in which land-based Turkish nationalism and unitary state sensitivity are the main determinants, that Eastern Anatolia has been a natural and precious part of Turkish land since the Seljuks; Turkish citizens in the East are claimed to have a more "pure" ancestry than citizens in Western Anatolia, and their patriotism is glorified. On the other hand, a “particular” group in Eastern Anatolia is criticized by attributing ignorance, primitiveness and inappropriate beliefs to them. The order in the East, which is seen as a remnant of feudalism, is criticized with a modernist/nation-statist point of view, and it is emphasized that the region should be saved (modernized) from the medieval mentality and integrated into the country by exhibiting a 'missionary' effort and idealism. Based on the assumption that non-Turkish elements cause trouble in the eastern part of the Anatolian Republic which is mentioned in the journal to be founded in principle by considering the existence of Turks only, stating that there is no way for these ‘not modern enough’ elements except ‘thinking like a Turk, feeling like a Turk, believing like a Turk’, a policy of 'cultural assimilation’ is suggested. Examining more closely how the intellectual circle of the Journal of Anatolia which is published during 1924-1925, perceived Eastern Anatolia and the Kurds, will provide some historically important data and will be eye-opening in many respects.
The Journal of Anatolia modernism Turkey unitary state Eastern Anatolia Kurds
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 4 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 1 |