SARS-CoV-2 virüsü sebebiyle başlayan KOVİD-19 pandemisi, dünyayı bir sağlık krizi ile başbaşa bırakmıştır. Bununla birlikte, hızla gelişen sağlık krizinin çoktan bir küresel ekonomik, finansal ve sosyal krize dönüşmeye başladığı da tartışılmaktadır. KOVİD-19 pandemisi toplumların her katmanını etkilemekle beraber, pandeminin etkisi bazı gruplar üzerinde daha ağır olabilmektedir. Bu çalışmada öncelikle salgın sonrası ortaya çıkan literatür ışığında, KOVİD-19 salgınından etkilenen dezavantajlı gruplar ele alınmaktadır. İkinci olarak ise çalışmada, hem toplumun geneli hem de dezavantajlı grupların ihtiyaçları göz önüne alınarak salgın döneminde sosyal hizmet işgücünün oynayabileceği potansiyel roller incelenmektedir. Pandemi döneminde sağlık hizmet ihtiyaçlarının yanında sosyal hizmet ihtiyaçları da ön plana çıkmaktadır. Sosyal mesafe kuralı uygulamalarına rağmen aile ve toplumların bir arada tutulması, sosyal bakım ihtiyaçlarının analizi, evde bakım ve diğer özel bakım hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, toplumun sosyal konularda seferber olmasının sağlanması gibi pek çok alanda sosyal hizmetlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, çalışmada KOVİD-19 pandemisi esnasında sosyal hizmet işgücü tarafından, iş tanımları genişletilerek, sağlanabilecek destekler tartışılmış; ve bunlar şu şekilde belirtilmiştir: Ruh sağlığı ve psikososyal destekler, halk sağlığı ile ilgili destekler, aile, kadın, çocuk, yaşlılara yönelik destekler, iletişimin geliştirilmesine yönelik destekler ve sosyal dayanışmaya yönelik destekler.
KOVİD-19 Pandemisi Sosyal Hizmet İşgücü Dezavantajlı Gruplar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2020 |
Kabul Tarihi | 28 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |