Mısır "devrimi"nin ardından iktidara gelen Müslüman Kardeşler hareketine karşı 3 Temmuz 2013 tarihinde Abdüfettah Sisi liderliğinde gerçekleştirilen askeri darbeyle, Mısır ordusunun siyasal hayattaki en önemli aktörlerden biri haline geldiğini söylemek mümkündür. Dolayısıyla, 1952 Hür Subaylar darbesinin ardından devlet başkanlığının ordu içerisinden gelen isimlerce yürütülmesine ilişkin siyasal rejimin otoriter yapısını besleyen "geleneğin" bir kere daha tecelli ettiği aşikardır. İşte bu çalışma, ordunun otoriter rejimin 1950'lerdeki inşasından Mısır "devrimi"nden sonraki konsolidasyonuna kadar olan süreçteki rolüne odaklanmaktadır. Dolayısıyla, ordunun otoriter rejimin sürekliliğindeki merkezi rolü bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Bu çalışmada asıl olarak, ekonomi-politik temelli yaklaşım ekseninde, Mısır ordusunun 2011'den itibaren gündeme gelen siyasal kriz dönemlerinde nasıl olup da politik alanı massetme kabiliyetine sahip olduğu tarihsel bir perspektifle açıklanmaya çalışılacaktır. Bu çalışmanın önemli argümanlarından biri, askeriyenin sadece 2013 darbesi sırasında değil, henüz 2011'de geçiş süreci başlarken de asıl olarak 1952 darbesiyle kendisine biçtiği kurucu rolden ilhamla siyasal alanın ana aktörü olma kapasitesine kavuştuğudur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 51 |