After the Cold War, due to conflicting regional priorities of Türkiye to protect Montreux and the USA to limit Russian influence, the Black Sea has found a limited place in Ankara-Washington coopetation areas. Türkiye continued to pursue a Black Sea policy according to her regional interests during the Russia-Georgia War. After RF stopped NATO’s expansion into the Black Sea, Washington turned to strengthening the Alliance’s presence in the region and aimed to turn Türkiye into a NATO ally that doesn’t veto US policies. During the period when the Ukraine Crisis evolved into the Ukraine War, Türkiye has approached the region as a NATO member. Ankara’s rhetoric and policies, which coincide with the US’ regional priority, represent a serious departure from Türkiye’s Black Sea policy, which prioritizes the protection of Montreux Straits Convention.
Soğuk Savaş sonrasında Türkiye’nin Montrö’nün korunmasına, ABD’nin ise Rus etkisinin sınırlandırılmasına yönelik çatışan bölgesel öncelikleri nedeniyle Karadeniz, Ankara-Washington iş birliği alanlarında sınırlı bir yer bulmuştur. Türkiye, Rusya-Gürcistan Savaşı’nda bölgesel çıkarları çerçevesinde bir Karadeniz politikası izlemeyi sürdürmüştür. RF’nin, NATO’nun Karadeniz’e genişlemesini durdurması üzerine, İttifak’ın bölgedeki varlığını pekiştirmeye yönelen Washington, Türkiye’nin ABD politikalarını veto etmeyen NATO müttefikine dönüşmesini hedeflemiştir. Ukrayna Krizi’nin Ukrayna Savaşı’na evrildiği süreçte Türkiye, bölgeye NATO üyesi olarak yaklaşmıştır. Ankara’nın, ABD’nin bölgesel önceliğiyle çakışan söylemleri ve politikaları, Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin korunmasını önceleyen Karadeniz politikasından ciddi bir kopuşu temsil etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dış Politikası |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 55 |