Canlı yaşamının sürdürülebilmesi için beslenme gereklilik arz eder. Bahsi geçen beslenme faaliyeti ilk başlarda sadece zorunlu bir ihtiyacın karşılanmasıyken günümüzde gelinen noktada yeterli ve dengeli beslenme, lezzet ve sunum faktörleri de büyük önem kazanmıştır. Kaynaklar incelendiğinde, eski çağlarda göçebe yaşam tarzına sahip insanoğlunun beslenme ihtiyacını toplayıcılık ve avcılık ile karşıladığı görülmektedir. Göçebe yaşamdan yerleşik hayata geçilmesiyle insanoğlu ilk üretim faaliyetlerine başlamıştır. Ateşle birlikte besinleri pişirmeyi öğrenen insanoğlunun hayatının önemli bir kısmı, ocak ve sofra etrafında şekillenmeye başlamıştır. Geçmişten günümüze pişmiş toprak kaplar ise, beslenme serüveninde insanoğlunun kullandığı en temel malzemelerden biri olmuştur. Katı ve sıvı besinlerin pişirilmesi, saklanması ve servisinde büyük önem taşıyan ilgili malzeme, form çeşitliliğinin yanı sıra zengin astar-sır ve farklı bünye seçenekleriyle mutfak kültüründe önemli bir rol oynamaktadır. İlgili çalışma ile Antik Çağ mutfak kültüründe önemli bir yer tutan toprak kapların incelenmesi ve insanlık tarihindeki yerinin vurgulanması amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında yapılan literatür taramasının ardından Antik Çağ’dan bu yana beslenme alışkanlıkları ve mutfak kültürü temel hatlarıyla ele alınarak bu kültürün ayrılmaz parçası toprak kaplarla olan tarihsel ilişkisi incelenmiştir. Ele alınan seramik ürünler; pişirme, saklama kapları ve sofra eşyalarıyla sınırlandırılmıştır. Adı geçen malzemelerin kullanım amaçlarının irdelenmesinin yanında sağlığa uygunluğu, form ve malzeme yönü ele alınmıştır. Sonuç itibariyle toprak kapların mutfak kültürünün temel yapı taşlarından biri olduğu, işlevselliğin ötesinde ergonomik gelişimi ile kullanım kolaylığı sağladığı, bakteriyel oluşuma karşı sergilediği direnç ve kolay temizlenmesi ile hijyen gerekliliğini yerine getirdiği, ayrıca zengin form ve astar-sır çeşitliliğiyle estetik unsurlara cevap verir nitelikleri barındırdığı görülmüştür. Bahsi geçen ürünlerin olumlu özellikleriyle mutfak kültüründe kullanımlarının kesintisiz şekilde sürdürüleceği düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 12 |