The change in art practices, which concentrate on the circle of interpersonal relations, is responded to by projects built on collaborative experiences in which the audience is taken into account more. Participatory practices, which we witness with the action practice of the situationists and the experimental activities of Fluxus, whose roots extend from the gestures heralded by the futurists to participatory art to the cabarets of Dada and are positioned especially on the legacy of the historical avant-garde, are today turning into artistic projects presented in a micro-utopian and playful way as a field of mutual action. Another example of "forms of encounter and discovery of relationships" where interpersonal experiences/forms of community are produced are educational projects. Pedagogical projects that overlap the transformation of the viewer into a participant in the line extending from Romanticism to the present day, and the use of participation as a method by destroying the traditional student-teacher relationship in education, enable us to rethink the teacher-artist/audience-student relationship on the history of participatory art. Based on the belief that art has the capacity to contribute to common life; In this research, educational projects based on the dream of a classroom where art is produced and consumed together, where each student is equally competent and creativity is shared, will be traced. In this context, it is aimed to investigate examples where artistic practice is combined with teaching and a classroom is reshaped through art as a common space.
İnsanlar arası ilişkiler çemberinde yoğunlaşan sanat pratiklerinin değişimi izleyicinin daha çok hesaba katıldığı, iş birliğine dayalı deneyimler üzerine inşa edilen projelerle karşılık bulmaktadır. Kökleri fütüristlerin katılımcı sanatı muştuladığı jestlerden Dada’nın kabarelerine uzanan özellikle tarihsel avangardın mirası üzerine konumlanan sitüasyonistlerin eylem pratiği ve Fluxus’un deneysel etkinlikleriyle tanık olduğumuz katılımcı pratikler, günümüzde karşılıklı eylem alanı olarak mikro-ütopik ve oyunsu biçimde sunulan birer sanatsal projeye dönüşmektedir. İnsanlar arası deneyimlerin/topluluk biçimlerinin üretildiği karşılaşma ve ilişki keşfetme biçimlerine bir diğer örnek ise eğitsel projelerdir. Romantizmden günümüze uzanan çizgide izleyicinin katılımcıya dönüştürülmesi ile eğitimde geleneksel öğrenci-öğretmen ilişkisinin yıkılarak katılımın bir yöntem olarak kullanılmasını birbiriyle örtüştüren pedagojik projeler, öğretmen-sanatçı/izleyici-öğrenci ilişkisini katılımcı sanatın tarihçesi üzerinden yeniden düşünmemizi sağlamaktadır. Sanatın ortak yaşama katkıda bulunma kapasitesine sahip olduğu inancından hareketle, bu araştırmada sanatın birlikte üretilip birlikte tüketildiği, her öğrencinin eşit yeterlikte olduğu ve yaratıcılığın paylaşıldığı bir derslik hayali üzerine kurulu eğitsel projelerin izi sürülecektir. Bu bağlamda, eğitime ve sanata dair mevcut formların, yasaların askıya alındığı, sanatsal pratiğin öğretimle birleştiği ve ortak bir mekân olarak bir dersliğin sanat yoluyla yeniden biçimlendirildiği örneklerin araştırılması amaçlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Disiplinlerarası Sanat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 15 |