Not only in Eastern and East-Central Europe is history increasingly being used again to bolster national self-assurance. This largely suppresses plurality and cultural differences. By contrast, the historical Jewish lifeworlds of Europe’s east allow other categories than a national master narrative to come to the fore: These were characterized by multilingualism, migration, and cultural contacts, which merged with permanent processes of translation. In this, they already corresponded to the post-modern mentality of our day.
Ulusal bilincin güçlendirilmesi için defaatle tarihe başvurulması, sadece Doğu ve Doğu-Orta Avrupa bölgeleri ile sınırlı bir durum değildir. Bunun sonucunda ise, çoğulculuk ve kültürel farklılıklar ekseriyetle arka plana atılmaktadır. Öte yandan, Yahudilerin Doğu Avrupa’daki tarihsel yaşamları, ulusal üst anlatıların dışında kalan diğer unsurların da öne çıkmasını sağlamaktadır: Çokdillilik, göç ve kültürel temas ile nitelendirilen bu unsurlara da sürekli olarak devam ettirilen çeviri çalışmaları eşlik etmiştir. Dolayısıyla, Doğu Avrupa’daki Yahudilerin yaşam biçimleri daha o zamanlardan, günümüzün post-modern anlayışı ile örtüşmektedir.
Birincil Dil | Almanca |
---|---|
Bölüm | Çeviri Makale |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Kasım 2020 |
Kabul Tarihi | 7 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |
422x119
Articles published in this journal are licensed under Creative Commons Attribution 4.0 International license. This journal does not charge APCs or submission charges. Articles published in this journal are permanently free for everyone to read, download, copy, distribute, print, search and link to the full texts of these articles. |