Ulusal ya da etnik açıdan azınlık kültürlere mensup kişilerin, kendi kültürlerini yaşatabilmeleri, kendilerini özgürce ifade ederken hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri günümüz dünyasında hala çözülmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün çok sayıda ulusun içinde barındırdığı kültürel çeşitlilik, baskın kültürün daha zayıf olana karşı tutumu sebebiyle birçok beklenmedik çatışmanın olmasına neden olur. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesini takip eden yıllar, bağımsızlık ve özgürlük taleplerinin damgasını vurduğu dekolonizasyon hareketine tanıklık yapmıştır. Bu konuya yalnızca ululslararası örgütler ya da uluslar tarafından değil, İkinci Dünya Savaşı sırasında doğan yazarlar tarafından da önem verilmiştir. Önceleri “vahşi” olarak kabul edilmiş kültürlerin varlığına karşı duyarlı bazı yazarlar, barış içinde birlikte yaşamanın ancak bütün kültürlerin tanınmasıyla mümkün olabileceğini vurgulamışlardır. Bu post-kolonyalizm ortamında doğan ve 2008 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Jean-Marie Gustave Le Clézio, kitaplarının yanı sıra, verdiği çeşitli röportajlarında ve yaptığı konuşmalarda, Batı kültürü ve yerli kültürlerin bir arada bulunabilmesinin ancak yeni bir birlikte yaşama biçimi olan kültürlerarasılık kavramının yaygınlaşmasıyla mümkün olabileceğine vurgu yapar. Kültürlerarasılık kavramının insanların bir arada ve barış içinde yaşayabilmesi için tek çare olduğunu savunurken, sıklıkla suistimal edilen yerli kültürlerin korunmasına yönelik olarak çalışmalar yapmaktadır. Çalışmamızda bu bağlamda, J.-M.G. Le Clézio’nun romanları dışında kalan röportaj ve konuşmalarından çeşitli örnekleri kültürlerarasılık kavramı üzerinden okumaya çalışacağız.
Kültürel çeşitlilik birlikte yaşama post-kolonyalizm kültürlerarasılık
Ulusal ya da etnik açıdan azınlık kültürlere mensup kişilerin, kendi kültürlerini yaşatabilmeleri, kendilerini özgürce ifade ederken hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri günümüz dünyasında hala çözülmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün çok sayıda ulusun içinde barındırdığı kültürel çeşitlilik, baskın kültürün daha zayıf olana karşı tutumu sebebiyle birçok beklenmedik çatışmanın olmasına neden olur. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesini takip eden yıllar, bağımsızlık ve özgürlük taleplerinin damgasını vurduğu dekolonizasyon hareketine tanıklık yapmıştır. Bu konuya yalnızca ululslararası örgütler ya da uluslar tarafından değil, İkinci Dünya Savaşı sırasında doğan yazarlar tarafından da önem verilmiştir. Önceleri “vahşi” olarak kabul edilmiş kültürlerin varlığına karşı duyarlı bazı yazarlar, barış içinde birlikte yaşamanın ancak bütün kültürlerin tanınmasıyla mümkün olabileceğini vurgulamışlardır. Bu post-kolonyalizm ortamında doğan ve 2008 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Jean-Marie Gustave Le Clézio, kitaplarının yanı sıra, verdiği çeşitli röportajlarında ve yaptığı konuşmalarda, Batı kültürü ve yerli kültürlerin bir arada bulunabilmesinin ancak yeni bir birlikte yaşama biçimi olan kültürlerarasılık kavramının yaygınlaşmasıyla mümkün olabileceğine vurgu yapar. Kültürlerarasılık kavramının insanların bir arada ve barış içinde yaşayabilmesi için tek çare olduğunu savunurken, sıklıkla suistimal edilen yerli kültürlerin korunmasına yönelik olarak çalışmalar yapmaktadır. Çalışmamızda bu bağlamda, J.-M.G. Le Clézio’nun romanları dışında kalan röportaj ve konuşmalarından çeşitli örnekleri kültürlerarasılık kavramı üzerinden okumaya çalışacağız.
Kültürel çeşitlilik birlikte yaşama post-kolonyalizm kültürlerarasılık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Kasım 2021 |
Kabul Tarihi | 9 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |
422x119
Articles published in this journal are licensed under Creative Commons Attribution 4.0 International license. This journal does not charge APCs or submission charges. Articles published in this journal are permanently free for everyone to read, download, copy, distribute, print, search and link to the full texts of these articles. |