Türk dünyası, varoluşuna bir anlam kazandırabilmek içinde yer aldığı evreni anlayabilmek mevcut kültür birikimini; âdet, gelenek, görenek, töre, örflerin bağlam görevi üstlenerek ortaya çıkışına kaynaklık ettiği ahlâk kurallarını ve Türk etik anlayışını, yeni nesillere aktarabilmek amacıyla yaşadığı döneme ve bulunduğu coğrafyaya, bu coğrafyada hâkim olan iklime göre değişiklik gösteren sözlü anlatım türleri meydana getirmiştir. Bu çalışmanın konusu; Türk dünyası sözlü anlatım türlerinin uygulamalarında içerdikleri ritüeller yoluyla Türk dünyasının dünya görüşünü yansıtan sosyokültürel olgular içinde nasıl yer aldıklarını, ahlâk kurallarının ve bunun paralelinde etik anlayışının oluşumuna nasıl kaynaklık ettiklerini, hangi merhalelerden geçerek çeşitlendiklerini araştırmak, bu yapıların, etik anlayışının ve ahlâk kurallarının oluşumunda üstlendikleri bağlam görevini ortaya koymaktır.
Günümüzde ahlâk, etik ve metaetik konularının yalnızca felsefenin araştırma alanına girdiği yönündeki yaygın ama aynı zamanda yanlış ve eksik kanaatin ortadan kalkmasını sağlamak yolunda halkbilimsel bir bakış açısı ve disiplinlerarası bir yaklaşımla bu üç disiplinin çalışma alanlarının benzerliğine ve yöntemlerinin sentezlenebilirliğine dikkat çekilerek disiplinlerarası bir çalışma örneği vermek çalışmamızın amacını oluşturmaktadır.
Çalışmamızda halkbilimsel bakış açısı ve disiplinlerarası yaklaşımla izlediğimiz yönteme göre; Türk dünyası sözlü anlatım türleri ve bu türlerin sosyokültürel kaynakları “metin” ve “gelenek” kavramlarının tanımları ve kapsamları çerçevesinde incelenmiş, halkbilimi ile ahlâk, etik ve metaetik arasındaki ilişki tespit edilerek Türk dünyası etik anlayışının ve ahlâk kurallarının ortaya çıkışında bağlam görevi üstelen yapılar olarak anlatım türleri; içinde yer aldıkları âdet, gelenek, görenek, töre ve örflerin incelenmesi suretiyle bu yapıların, Türk etik anlayışının ve ahlâk kurallarının oluşumunda üstlendikleri bağlam görevi ortaya konulmuştur.
Türk dünyası, varoluşuna bir anlam kazandırabilmek içinde yer aldığı evreni anlayabilmek mevcut kültür birikimini; âdet, gelenek, görenek, töre, örflerin bağlam görevi üstlenerek ortaya çıkışına kaynaklık ettiği ahlâk kurallarını ve Türk etik anlayışını, yeni nesillere aktarabilmek amacıyla yaşadığı döneme ve bulunduğu coğrafyaya, bu coğrafyada hâkim olan iklime göre değişiklik gösteren sözlü anlatım türleri meydana getirmiştir. Bu çalışmanın konusu; Türk dünyası sözlü anlatım türlerinin uygulamalarında içerdikleri ritüeller yoluyla Türk dünyasının dünya görüşünü yansıtan sosyokültürel olgular içinde nasıl yer aldıklarını, ahlâk kurallarının ve bunun paralelinde etik anlayışının oluşumuna nasıl kaynaklık ettiklerini, hangi merhalelerden geçerek çeşitlendiklerini araştırmak, bu yapıların, etik anlayışının ve ahlâk kurallarının oluşumunda üstlendikleri bağlam görevini ortaya koymaktır.
Günümüzde ahlâk, etik ve metaetik konularının yalnızca felsefenin araştırma alanına girdiği yönündeki yaygın ama aynı zamanda yanlış ve eksik kanaatin ortadan kalkmasını sağlamak yolunda halkbilimsel bir bakış açısı ve disiplinlerarası bir yaklaşımla bu üç disiplinin çalışma alanlarının benzerliğine ve yöntemlerinin sentezlenebilirliğine dikkat çekilerek disiplinlerarası bir çalışma örneği vermek çalışmamızın amacını oluşturmaktadır.
Çalışmamızda halkbilimsel bakış açısı ve disiplinlerarası yaklaşımla izlediğimiz yönteme göre; Türk dünyası sözlü anlatım türleri ve bu türlerin sosyokültürel kaynakları “metin” ve “gelenek” kavramlarının tanımları ve kapsamları çerçevesinde incelenmiş, halkbilimi ile ahlâk, etik ve metaetik arasındaki ilişki tespit edilerek Türk dünyası etik anlayışının ve ahlâk kurallarının ortaya çıkışında bağlam görevi üstelen yapılar olarak anlatım türleri; içinde yer aldıkları âdet, gelenek, görenek, töre ve örflerin incelenmesi suretiyle bu yapıların, Türk etik anlayışının ve ahlâk kurallarının oluşumunda üstlendikleri bağlam görevi ortaya konulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 5 |